1. yüzyılda buharın enerji kaynağı olarak kullanılmasıyla yavaş yavaş yaşamımıza girmeye başlayan otomobiller, günümüzde yaşamımızın bir parçası haline gelmiş durumda.

İlk başlarda mekanik aksamın egemen olduğu otomobiller, teknolojideki hızlı gelişmeye doğru orantılı olarak mekanik egemen yapısını elektronik ve yazılım ağırlıklı bir yapıya devretmeye başladı.

Seksenli yıllarda otomobillerin avans ayarlarını, far ayarlarını mekanik olarak yaparken günümüzde tüm otomobillerde gelişen teknoloji sayesinde araç kendi kendine yapabilecek duruma gelmiştir.

Elektronik fren sistemi, hava yastıkları, araç istikametini takip eden farlar, araç süratine göre ses miktarını ayarlayan ses sistemleri, hava koşullarına ve yağış miktarına göre kendini konumlandıran far ve silecek sistemleri, yol takip sistemleri, sürücü reflekslerine göre hızı konumlandıran güvenlik donanımları, yol ve hava durumuna göre tekerleklerin yola tutunumunu optimize eden sistemler, hız kontrol sistemleri, uzaktan aracı çalıştırabilen sistemler vb. otomobillerde peşi peşine gelen teknolojik yenilikler olarak karşımıza çıktı.

Bu gelişimin altında yatan gerçek ise istenilen ortamda ölçüm yaparak bu bilgiyi istenilen donanıma iletebilen sensörlerdeki müthiş gelişimin yazılımla buluşmasından başka bir şey değildi.

Sensörler 21. yüzyılın ve endüstri 4.0'ın vazgeçilmez aktörlerinden bir unsuru olmaya devam edecek.

Günümüzde elektrikli otomobil üretimindeki dönüşüme doğru orantılı olarak sürücüsüz araçlar üretiminde (Otonom Araçlar) bir dönüşümle karşı karşıyayız.

Otomotiv endüstrisi enerji maliyetleri ve güvenlik nedenleriyle elektrikli otonom araçlar konusunda yoğun bir çalışma içerisinde. Küresel fuarlarda bu konudaki çalışmalarının prototiplerini hedef kitleler ile paylaşıyorlar.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Bankası (WB) verilerine göre;

  • Karayolu trafik kazaları ortalama olarak her yıl 1.2 milyon kişinin ya da her gün 3242 kişinin ölümüne yol açmaktadır.

  • Karayolu trafik kazaları her yıl 20 – 50 milyon kişinin yaralanmasına ya da sakat kalmasına yol açmaktadır.

  • Karayolu trafik kazaları tek başına tüm dünyada meydana gelen ölümlerin %2.1'ine yol açmakta ve ölüm nedenleri arasında 11. sırada gelmektedir.

Bir de işin ekonomik boyutu var. Gereken tedbirlerin alınmaması durumunda 2020 yılında karayolu trafik kazalarının dünya ekonomisine 500 milyar dolarlık bir kayıp yaratacağı öngörülmektedir.

Otomotiv sektörünün endüstri 4.0 kapsamında sürdürdüğü otonom araç çalışmaları gerek insani gerekse ekonomik açıdan birçok fayda içeren bir çalışma olacaktır.

Mevcut sistemde zincirin bir parçası durumundaki yedek parça, enerji, satış sonrası hizmetleri, sağlık sektörlerinde ise hacim daralması ve oyun dışı kaçınılmaz son olacaktır.

Sağlıcakla