Doğru düzgün tarih bilinci verilmeyen, milli benliği unutturulmaya çalışılan Türk milletinin toplumsal hafızası, kulağına kar suyu kaçmış Karadeniz hamsisiyle bile yarışamayacak hale getirildi.

Orta / uzak tarihi geçtik, kendi babamızın, dedemizin yaşadıklarına bile belleklerimizde yer ayırmaz olduk. Hal böyle olunca, bu milletin yakın zamanlarda yaşadıklarını hatırlatmak için şok edici kanıtlar sunmaktan başka bir çare bulamıyoruz.

İşte size en eskisi bir asırlık üç acı fotoğraf… Gelin bu fotoğraflara bakalım ve gönlümüzdeki yaraların kabuklarını hep beraber sıyıralım:

BİRİNCİ FOTOĞRAF

Yıl 1912… Selanik hükümet konağının önü… Balkan savaşlarından hemen sonrası… Yüzlerce senelik kadim Türk kenti, bir tek kurşun atılmadan Yunan ordusuna altın tepside teslim edilmiş.

Fotoğraftaki yere tüfeğini dayamış bıyıklı adam, Girit kökenli bir Yunan milisi… Kıyafetlerinden anlaşılacağı üzere asker demek pek mümkün değil, belki de bir eşkıya…

Etrafını saran gayrimüslim kadınlar, biraz coşku, biraz da hayranlıkla sohbet ediyor adamla…

Hemen arkalarındaki Osmanlı subayını gördünüz mü peki? Elleri cebinde, gözlerinde öfkeli bir çaresizlik…

Çok geçmeden son Osmanlı askerleri de Selanik'i terk edecek. Sonra sıra, o kenti asırlardır vatan bilmiş yüzbinlerce Türke gelecek.

Daha önce Girit'te, Deliorman'da, Dobruca'da, Saraybosna'da yaşanan acı tekrarlanacak.

Peki, bu fotoğrafı bu gün 'kimin önüne koymak lazım' derseniz… 'Kıbrıs'ta barış görüşmeleri yapan heyete' cevabını veririm.

Kıbrıs'ta vatan topraklarını bir tek kurşun atmadan terk etme kararı çıkar mı bilemeyiz. Ama son kararı vermeden önce bu fotoğrafa tekrar bakmak lazım… Bilhassa arka plandaki Osmanlı askerinin o çaresiz, öfkeli bakışlarına!

İKİNCİ FOTOĞRAF

Yine Balkan Harbi sonrası bir kare… Yıl 1912…

Sağ tarafta sırıtan iki adam, Sırp askerleri… Onlara selam duranlar ise Türk çocukları…

Çocuklar elbette gönüllü olarak vermiyor bu asker selamını.

Sırplar, arsızca zorluyor çocukları. Bizim kızancıklar da çaresiz denileni yapıyor. İhtimal ki fotoğrafçı da bu kareyi çekmek için özel hazırlanmış.

Mizansen yani!

Yüzlerce senedir Türklere selam duran Sırplar, kazandıkları zaferin şımarıklığıyla içlerindeki kompleksi açığa çıkarıyorlar.

Bu fotoğrafı, müsaadenizle Rize'de Atatürk anıtını kaldırmaya kalkanlara hediye ediyorum.

Eğer Kurtuluş Savaşı başarı ile neticelenmeseydi, Anadolu'nun dört yanında buna benzer fotoğraflar çekilecekti. İzmir'de Yunanlılar, İstanbul'da İngilizler, Antep'te Fransızlar, Erzurum'da Ermeniler, Rize'de Pontuslular…

Atatürk'e selam durmaya gocunanlar, bir daha düşünsün!

ÜÇÜNCÜ FOTOĞRAF

Yıl 1924 olmalı… Fotoğraf, Selanik limanında çekilmiş…

Koyun gibi sıraya dizilmiş bu adamlar, Türkiye'ye göç etmek için gemi bekleyen Türkler…

Üzerlerindeki kıyafetlerden anlıyoruz fukaralığın boyutlarını… Başlarında eski bir fes, sırtlarında yıpranmış urbalar…

Yanlarındaki heybelerde ne var dersiniz? Belki biraz kurumuş ekmek, gittikleri yerde ekecekleri tohumlar, ya da terk etmek zorunda kaldıkları evlerinden kalan birer hatıra?

Birazdan gemi gelecek. Onları yerlerinden yurtlarından alıp uzaklarda bilmedikleri yerlere götürecek.

Aralarında muhakkak farklar vardı onların da. Kimisi dindar, kimisi değil… Kimisi zengin, kimisi fakir… Kimisi padişahçı, kimisi Kuvvayimilliyeci… Kimisi Abdülhamitçi, kimisi ittihatçı…

Lakin kaderleri aynı… Birazdan hepsi aynı gemiye binecekler, aynı geminin yolcusu olacaklar…

Gelin bu fotoğrafı, Türk milletini kamplara ayıranlara atfedelim.

Laik – İslamcı, Alevi – Sünni, Kürt – Türk, Ak Partili Kara Partili, evetçi hayırcı, Fenerli Cimbomlu, yılbaşı kutlayan – Mekke'nin fethini kutlayan…

Aradaki farklılıkları kaşıyıp Emperyalizmin değirmenlerine su taşıyanların suratına çarpalım bu fotoğrafı… 'Ulan, hepimiz aynı gemide değil miyiz?' diye bağırarak hem de!

MÜBADELENİN 94. YILI ETKİNLİKLERİ

Karadeniz Rumeli Dernekleri Federasyonu Başkanı Recep Ertorun, gelecek hafta mübadele sözleşmesinin yıldönümü vesilesiyle Samsun, Bafra ve Sinop derneklerinin etkinliklerinden bahsetti.

Samsun Mübadele Derneği, 28 Ocak Cumartesi günü saat 14:00'te Tütün İskelesi önünden denize karanfil bırakma töreni düzenliyor. Gelenekselleşen bu törene katılım ücretsiz ve herkese açık…

Aynı gün akşam, Serra Otel'de bir anma yemeği var… Yunanistan'dan konukların da katılacağı yemeğe Kültür Bakanlığı sanatçıları destek veriyor. Ücreti 50 TL olan bu geceye katılmak için dernek yöneticilerinden rezervasyon gerekiyor.

Bafra Mübadele Derneği ise 29 Ocak Pazar sabahı bir kahvaltı düzenleyecek ve ardından Atatürk anıtına çelenk bırakacak…

Sinop Mübadele Derneği ise etkinlikleri 29 Ocak Pazar günü yapacak. Programlarını sosyal medya üzerinden duyuracaklar.

Tüm mübadillere ve mübadil dostlarına duyurulur…