Otuz yaşında küresel bilim dünyasının yakından tanıdığı ve kabullendiği bir bilim insanı. Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği Bölümü'nü bitirdikten sonra 2009 yılında Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Programı'nda Yüksek Lisans yapmış , sonrası ver elini Amerika…

Harvard Üniversitesi'nin 'Genç Akademi Üyesi' seçilmesi ve Harvard Üye Kulübü'ne ilk seçilen Türk Bilim İnsanı olması, MITTechnologyReview Dergisi'nin derlediği '35 Yaş Altı 35 Yenilikçi' ve Forbes Dergisi'nin '30 Yaşından Küçük 30 Bilim İnsanı' listelerine girmesi akademik başarılarını gösteren gelişmeler.

28 yaşında iken kalp yetmezliği nedeniyle ölen ve bu nedenle dedesini hiç tanıyamayan bilim insanımızın 'Giyilebilir Kalp Pili'ni tasarlaması ve küresel iklim değişikliğine bağlı olarak artış eğiliminde olan Cilt Kanseri vakalarının teşhisine yönelik '10 Saniyede Cilt Kanseri Teşhisi' yapabilen tanı cihazını tasarlayarak kullanıma sunması bilgiyi teknolojiye ve ürüne dönüştürmesindeki büyük başarısı olarak karşımıza çıkıyor.

Günümüzde Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Koch Laboratuvarı'nda çalışmalarını sürdüren Türk Bilim İnsanı Yrd.Doç.Dr. Canan Dağdeviren'den bahsediyorum değerli okurlar. Amerika Birleşik Devletleri'nde kendisinden 'Bilimin Mevlana'sı' olarak bahsedilen Yrd.Doç.Dr. Canan Dağdeviren'den.

Basına verdiği bir röportajda 'Burada yaptıklarımı Türkiye'de de yapabilirim. Burada olan malzemeler Türkiye'de de var. Ama kafa yapısı yok. Türkiye'de yapmak istediğim şeyi insanlara kabul ettirmek zorundayım. Onları ikna etmek zorundayım ama bunun için vaktimiz yok. Bizim bilimsel farkındalığı arttırmamız lazım. Bilimle uğraşmak var olan bürokrasinin daha hızlı ilerlemesini sağlamayı gerektiriyor' diye açıklamada bulunuyor Dağdeviren.

Açıklamaları tıpkı 2015 yılı Nobel Kimya Ödülü'nü alan ve Amerika'da yaşayan Prof.Dr. Aziz Sancar ile aynı doğrultuda Dağdeviren'in.

Peki, biz bilim ve teknoloji alanında gelişmek , refah seviyemizi yükselterek gelişmiş ülkeler arasına girebilmek istiyorsak başarıları küresel alanda tescillenmiş bizim bu bilim insanlarımızın değerlendirmelerini neden analiz etmiyoruz?..

Ülke olarak bilim ve teknolojik gelişim için hatırı sayılır (Gelir Bütçemize Göre) kaynak ayırıyoruz, donanım sıkıntımız bilinenin aksine iyi seviyede (Ben söylemiyorum , başarılı bilim insanlarımız ifade ediyor) , eğitimde sıkıntımız olsa da başarılı bilim insanlarımız yüksek lisans eğitimlerine kadar geçen sürede ülkemiz üniversitelerinde eğitim almışlar.

Neden olmuyor, neden yapamıyoruz o zaman?..

EkoSistem.

Bilim, akıl ve liyakatın öncelikli olması gerektiği, rekabetin eşit şartlarda gerçekleştiği, erişimin kısıtlı olmadığı EkoSistemimizin sorgulanması gerekiyor o zaman.

Birçok başarılı olabilecek potansiyele sahip girişimcilerimizin heba olması , en öncelikli sorunumuz olan ve bir türlü çözülemeyen beyin göçünün çözülememiş olmasının altında yatan kök neden :EkoSistem.

Sağlıcakla