Şehit evinde cenazeden sonra nelerin yaşandığı bilinmiyordu.Bizim şehidimizin resmi cenaze töreni de bir çok aksaklıkla birlikte yapıldı.. Şehit Astsubay Naci Yıldırım 'la şehit Astsubay İlhan Hamlı'nın naaşları Samsunda askerler tarafından uçaktan alınarak ambülanslara yerleştirildi. Askeri uçak büyük bir gürültü ile tekrar Ankara istikametine 2 şehidimizin cenazesi ile havalandıktan hemen sonra Ambülanslardan birisi Astsubay Naci Yıldırımı ve yakınlarını Niksar'a götürmek üzere Samsundan ayrıldı. Diğer Ambülans ise Şehit Astsubay İlhan Hamlı'nın naaşını alarak hemen Samsun eski havalanın çok yakınında olan kapatılan Samsun Asker Hastanesi morguna götürdü…Şehitlerimiz üçüncü gecelerini de buz gibi bir morgda geçirecekti ,çünkü saat epey ilerlemişti. Kars'da bize gösterilmeyen şehidimizin yüzünü mutlaka görmek istiyorduk .Görevli İnzibat Astsubayı Hasan Komutan inat etmiş yok diyordu .Sonunda ikna olduk ama yarın sabah törenden önce gösterme sözü vermişti. Sözünde durdu ve bize şehidimizi gösterdi. Bizde onları zor durumda bırakmama sözü vermiştik. Tabutun kapağı çivi ile çakılıydı keser yardımı ile açtılar önce kendileri baktılar sonra sırayla bize gösterdiler. Annesinin mavi gözlü paşasının gözleri açıktı. Sanki gülümsüyordu ,cennet kokuyordu…Sadece yüzüne bakabildik ve yüzüne dokunduk buz gibiydi ama terlemiş gibi bir hali vardı. Şehidimiz diğer şehitlerimiz gibi cennet gülüşlüydü hainlere şerefsizlere inat gülüyordu.. O anı hiç unutmuyoruz. O andan aklımda kalan en acı kare ,iki yakının kolları arasında bir babanın ,şehit babası olan babamızın evladına son kez bakışı sırasında orada yere yığılıp kalmasıydı. Allah hiç kimseye evlat acısı yaşatmasın. Çok zor bir durum .Samsun Asker Hastanesi morgu sözün bittiği herkesin sustuğu yerdi. Acı hepimizindi bizi teselli edecek hiç kimse yoktu. Şehit Astsubay İlhan Hamlı 'nın kaderine bakın ki ilk sırada tayin istediği ve orada görev yapmayı garanti gördüğü Samsun Asker Hastanesinin morguna Türk Bayrağına sarılı içi çinko kaplı bir tabutla cansız bedeni getirilmişti. İlhan Astsubay Samsun Asker Hastanesine Jenaratör Teknisyeni olarak gelmeyi çok istemişti. Ama geliş şekli yürekleri yaktı .Samsun Endüstri Meslek Lisesini bitirir bitirmez 17 yaşında binbir umutla ayrıldığı Samsun'a 29 yaşındaki İlhan Astsubayın dönüşü bu defa Türk Bayrağına sarılı bir tabutla acı bir dönüş oldu .Her şehidimizin olduğu gibi onunda bütün hayalleri yarım kaldı ,her şeyini 26 yıl önce Kars'da yarım bırakıp hakka yürüdü…21 Nisan 1992 Salı günü sabah Şehit Astsubay İlhan HAMLI'nın naaşı Askeri Hastane morgundan alınarak İnzibat askerleri tarafından Yenidoğan mahallesindeki tek katlı babaevinin evinin önüne helallik alınmak üzere getirildi. Babaevinin önünde mahalle kahvesinden daha önce alınıp bayrakla hazırlanan masanın üzerine naaşı kıbleye gelecek şekilde konuldu.İlhan Astsubay babaevinin kapısına kadar getirilmişti ama içeriye bir daha giremedi. Samsun'a en son 6 ay önce bir günlüğüne gelmiş ve bu kapıdan içeriye girmişti. Bütün mahalle kadın erkek çocuk hep toplanmıştı, mahallede camiiden çok kalabalık vardı.Helallik işi 10 dakika bile sürmedi. Mahalle halkı şehidin cenazesinin araçla götürülmesine izin vermedi .Şehit Astsubay İlhan HAMLI'nın naaşı komşularının ve askerlerin omuzlarında eski modern pazardan 100 yıl Bulvarından Ağabali Caddesinden , Gazi Caddesinden geçirilerek Cumhuriyet meydanından Bankalar Caddesi üzerinden Büyük Camiiye kadar taşındı. şehidimizin cenaze namazını öğle namazından sonra Büyük Camide kıldık. Kalabalıktı ama mahşeri bir kalabalık yoktu çünkü o yıllarda yetkililer şehit cenazelerini sessiz sedasız kaldırılmaya özen gösteriyorlardı. Cenaze törenleri haber olsun bile istenmiyordu. Eğer haber olursa bölücü terör örgütünün reklamı yapılmış olur diye düşünenler bile vardı. Zaten şimdiki gibi şehirdeki bütün camilerde salalar verilmiyordu. Cenaze töreninde ne ambülans, ne sağlık personeli hiç birisi bulundurulmuyordu. Hatta şehit ailesi için bir araç bile tahsis edilmiyordu. Aslında o yıllarda resmi araç, ambülans ve sağlık personeli de yeteri kadar vardı . Ama şehit cenazelerinde buna hiç dikkat edilmiyordu. Bunu cenaze töreninden sonra çok net gördük. Şehidimizin cenaze töreninde çok hafif bir yağmur vardı. Tören yürüyüşü sırasında şehidin ailesi(annesi babası ,eşi,abisi ve diğer yakınları, komşuları ) ıslanırken ,maalesef birilerine iki adımlık yolda ıslanmasınlar diye şemsiyelerin açıldığını da gördük ve kahrolduk. Gösterişsiz, duyarlı ve sade bir kalabalıkla şehidimiz Astsubay İstihkam Teknisyen Kıdemli Üstçavuş İlhan HAMLI'yı tam 26 yıl önce Samsun ili İlkadım ilçesi Asri Mezarlıkta bulunan eski şehitlikte sonsuzluğa uğurladık.Pamuk Geçidinde birlikte şehadet şerbeti içtikleri Astsubay arkadaşları Naci Yıldırım Niksar'da,Erkan IĞDIR ve Mustafa KARAÇİMEN Ankara'da yan yana sonsuzluğa uğurlandı.18 Nisan 1992'de Pamuk Geçidinde hain bir saldırıda şehit düşen 4 güzel insanın ,4 astsubayın ruhları şad mekanları cennet olsun. Onlara kıyan bölücü hain ellere ve tüm destekçilerine sonsuza kadar lanet olsun.