Seçim bitti ve herkes gerçek hayata geri döndü. Seçmen tercihini kullandı ve şimdi yaşarken bu tercihinin ona olan katkısını pozitif veya negatif olarak görecek. Yaptığı bu tercih sonunda artık şikayet etme hakkını da beş yıllığına kenara koymak zorundadır. Artık cumhurbaşkanının dediği gibi 'mesaj alınmıştır' ve gereği yapılacaktır.

Seçimden önce en çok konuşulan konulardan biri olan patates- soğan fiyatlarının sandığa yansımadığı görüldü ama mutfağa yansıması derhal etkisini gösterdi. Paraanaliz.com'un

'Açlık sınırında patates-soğan etkisi' başlıklı Türk-İş araştırma sonucu şöyle:

'Seçim öncesi patates-soğan fiyatındaki artış gündeme gelmişti, açlık ve yoksulluk sınırı verilerinde de bu yükselişin etkileri hissediliyor.

Türk-İş tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yapılan 'açlık ve yoksulluk sınırı araştırması'nın haziran ayı sonuçları açıklandı.

Araştırmaya göre, haziranda dört kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden 'açlık sınırı' bin 714 lira olarak belirlendi.

Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen 'yoksulluk sınırı' ise 5 bin 584 lira oldu. Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,67 oranında arttı. Yılın ilk yarısında fiyatlardaki artış yüzde 6,61 oranında gerçekleşti. Gıda enflasyonunda son 12 ay itibariyle artış oranı yüzde 13,66 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 10,65 olarak hesaplandı.

Araştırmaya göre, haziranda süt, yoğurt, peynir grubunda genel olarak ortalamada önemli bir fiyat değişikliği dikkati çekmedi. Kuru soğan ve patates fiyatı ay sonunda arttı.

Kıyma ve kuşbaşı et, tavuk ile sakatat fiyatı aynı kaldı. Yumurtanın fiyatı da değişmedi.

Bakliyat ürünlerinde (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.), bazı marketlerde yeşil ve kırmızı mercimek fiyatında indirim görülmüş, diğerlerinin fiyatı aynı kalmıştır.

Yaş sebze-meyve fiyatlarında, mevsim koşullarına bağlı olarak beklenen gerileme yerine artış dikkati çekti. Özellikle kuru soğan ve patates fiyatı, ayın ilk haftalarına nazaran son hafta yüksek oranda artış gösterdi. Türk Mutfağında sıklıkla kullanılan bu ürünlerdeki fiyat artışı, seçim dönemi gündeminin de en fazla tartışılan konularından oldu. Geçtiğimiz ay 4.52 TL olan ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay 5.02 TL'ye yükseldi. Ortalama kilogram fiyatı 4.19 TL olan sebze 4.87'ye yükselirken, meyve ortalama kilogram fiyatı 4.96 TL iken 5.23 TL oldu. Hesaplama yapılırken —her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı. Bu ay 15 sebzenin fiyatındaki değişim kapsanırken, meyve sayısı 11 ürün oldu.

Ekmek fiyatı yine 200 gramı 1 lira tutarında olurken ve bulgur fiyatı biraz gerilerken, irmik fiyatında ise artış görüldü, diğer ürünlerin fiyatı ise aynı kaldı. Tereyağı, margarin, zeytinyağı fiyatı değişmedi, Ayçiçek yağı fiyatında ise bazı marketlerde uygulanan promosyon sonucu biraz gerileme görüldü. Siyah ve yeşil zeytinde, siyah zeytin fiyatındaki artış ortalama fiyatı yükseltti. Şeker fiyatı arttı, tuz, reçel, bal, pekmez fiyatı ile çay, ıhlamur ve salça fiyatı aynı kaldı.'

Görüldüğü gibi başta asgari ücretle geçinenler ve emeklilerin büyük çoğunluğu 1.714 TL olarak belirlenen açlık sınırının ya altında ya da civarında bir gelire sahiptir. Bu kişiler son umut olarak Başkanlık Sistemine geçişi de onayladılar ve kendilerine nasıl döneceğini beklemeye başladılar. Bu sistemle artık iktidarın 16 yıl boyunca yapamadığı fabrikaları yapması, insanların yaşam, eğitim ve sağlık seviyelerini yükseltmek için karşısında hiçbir engel kalmadığını söyleyebiliriz. Yaşayıp göreceğiz, insanlar değişmeden sistemin değişmesinin nasıl olduğunu!