Seçimlerden sonra değil, aslında bir senedir beklediğimiz kötü son karşımıza çıktı. AKP iktidarı boyunca hiç görmediğimiz enflasyon rakamları Haziran ayı itibariyle gerçekleşti. Yazımı yazdığım sırada dolar 4.70 seviyesini görüyordu. Seçimden sonra oluşan görece iyimser tablo bir anda yerle bir oldu. Bu durumdan kurtulmadan önce düşünülmesi gereken esas hadise bu duruma nasıl geldiğimizdir. Olaylara Sebep- Süreç – Sonuç ilişkisi çerçevesinde baktığımızda 2011'den beri yeni politikalar üretemeyen hükümetin dünyada esen sıcak para ikliminin devam edeceğini düşünerek üretim yerine tüketimle büyüme tercihinin bu noktaya getirdiğini görüyoruz. Bu süreçten nasıl kurtulacağımız konusunda ise toplumu tatmin eden bir programı yeni hükümet oluşumundan sonra göreceğimizi herkes bekliyor. Şimdi gelelim bu durumun okunmasına:

'PARA-ANALİZ RAPORU: Enflasyon girdabına hoş geldiniz!

Haziran enflasyonu detayları, Temmuz-Ağustos aylarında yıllık manşet TÜFE enflasyonunun yüzde 18'lere dayanacağını anlatıyor. Sene sonundaysa yüzde 14-15 konuşmak artık gerçekçi. Faizlerin de bu yüksek enflasyona adapte olarak yükselmeye devam edeceği tabi sürpriz değil.

Haziran ayı enflasyonu o kadar kötü geldi ki, insan yazmak bile istemiyor. Yüzde 1,3 ortalama beklentiye karşın aylık TÜFE enflasyonunda artış yüzde 2,61 olarak açıklandı az önce. Bu da yıllık TÜFE enflasyonunu yüzde 15,39 gibi kısa vadeli rekor bir seviyeye taşımış oluyor.

Kısa vadeli rekor çünkü önümüzdeki bir kaç ay enflasyonun daha da yükseldiğine tanık olacağız.

Çekirdek enflasyon ise tam anlamıyla evlere şenlik. Aylık yüzde 1,81 artış yıllık çekirdek enflasyonu yüzde 14, 60'a taşımış. Çekirdek enflasyon durulma, yavaşlama eğilimine girmeden zaten manşet enflasyonda bir gevşeme beklemek kalıcı anlamda mantıklı değil.

Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE), Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 3,03, artarken yıllık Yİ-ÜFE de inanılmaz bir seviye olan yüzde 23,71'e fırlamış durumda. Yİ-ÜFE'nin altında imalat sanayi sektöründe aylık artış yüzde 3,16 ve 12 aylık seviye olarak da yüzde 24,10! Üretim maliyetlerindeki sert artışın ürün fiyatlarına kademeli olarak aylarca yansıyacağını bilmem eklemeye gerek var mı?

Alt kademelere bakınca, mevsimlik indirimler sayesinde ekside olan giyim harici ekside olan sektör yok. Patates-soğan ikilisinin temsil ettiği üzere gıda fiyatlarındaki aylık artış yüzde 5,98'le herhalde pek şaşırtıcı değil. Gıda fiyatlarında yıllık enflasyon yüzde 18,89!

Liranın değer kaybı ve tabi artan petrol fiyatları da ev eşyası ve ulaştırma sektörlerinden vurmuş. Ev eşyası fiyatlarında aylık artış yüzde 2,24 (yıllık yüzde 18,91) ve ulaştırma fiyatlarında aylık yükseliş yüzde 2,66; senelik bazda da yüzde 24,26!

Peki, bundan sonra ne olacak?

Yukarıda da biraz bahsettiğimiz üzere, enflasyondaki artış daha devam edecek. Liranın 500 baz puan faiz artışı sonrası kazandığı göreceli istikrar ancak kan kaybı hızını kesebilmiş durumda. Yaz sonlarına doğru dolar karşısında 4,80'ler; sene sonun a doğru 5,0'lar ve 2019'da 6, o'ya doğru bir değer kaybı küresel finansal ortam ve Türkiye ekonomisi şartları birleştiğinde hiç de akıl dışı bir beklenti seviyesi değil.

Petrol fiyatları ise, 80 dolar civarında sabitlenirse kısmen enflasyon üzerinde sene sonundan sonra baskısını azaltabilir. Ancak, işin uzmanları arasında petrol fiyatlarının da küresel talep, stok seviyesi, İran problemi ve OPEC'in üretim planları nedeniyle yükselmesinin beklendiğini söyleyenler hiç de az değil.

Gıda tarafında kronik yapısal sorunlar ve geliştirilemeyen tarım politikaları sonucunda kısa vadede mevsimsellik ötesinde fiyat düşüşleri kolay değil. İmalat sanayinde ise zaten artan maliyetler malum enflasyon fırtınasının devamına neden olacak. Hizmetler tarafında nispeten geri kalan yıllık enflasyon (yüzde 10,96) şimdilik daha sakin bir seyirde.

Ekonomik büyümenin eksiye döneceği üçüncü çeyrek ve ufuktaki yavaş büyüme, hadi adını koyalım durgunluk, enflasyon dalgasının çok daha zorlayıcı olmasıyla sonuçlanacak. Maliyet taraflı baskılar nedeniyle ise enflasyonun iç talepteki zayıflığa bağlı düşmesi henüz beklenmemeli.

Haziran enflasyonu detayları, Temmuz-Ağustos aylarında yıllık manşet TÜFE enflasyonunun yüzde 18'lere dayanacağını anlatıyor. Sene sonundaysa yüzde 14-15 konuşmak artık gerçekçi. Faizlerin de bu yüksek enflasyona adapte olarak yükselmeye devam edeceği tabi sürpriz değil.

Durgunluk ve yüksek enflasyonun adı bilindiği üzere stagflasyon. Hepimize kolay gelsin.'