Biliyoruz ki özürlülük çeşitlidir ve çeşitlerine göre de herkes farklı tanımlar yapar. Ben burada yeniden aynı tanımları yapıp vaktinizi almayacağım. İsterseniz birde benim özürlü tanımlamama bakalım.
Benim bir özürlüm var; ilkokul mezunu, 8 çocuk babası, çalışmayı pek sevmeyen, yan gelip yatan, konuşmaya geldi mi ülkeyi oturduğu yerden kurtaran, sadece kendi düşüncelerini önemseyen, en doğrusunu kendisi bilen, kibirli, kıskanç, sorumsuz bir...
Benim özürlüm: oturduğu koltuktan kalkmasını bilmeyen, karşısındakileri küçük gören, kendini dev aynasında gören, akşama kadar göbeğini kaşıyan burnunu karıştıran, hep başkalarında hata bulan ve kindar bir...
Benim özürlüm: kaldırımda yürümeyi bilmeyen, bütün yolların kendisine ait olduğunu sanan, direksiyon başına geçince kimsenin hakkına saygı göstermeyen, arabadan dışarı çöp atan, insanlara küfür yağdırmayı marifet sanan, parasıyla her şeyi satın alacağını sanan, bir şey olmadığı halde kendini bir şey sanan, saygısız bir...
Benim özürlüm: özür dilemeyi bilmeyen, hayatında hiç lütfen kelimesini kullanmamış, bir gün öleceğinin farkında olmayan, hırslarına yenik düşen, her şeyin merkezine kendini koyan, sahtekarlığın bin bir türlüsünü bilen, iki yüzlü, kolay terk edebilen, merhamet duygusundan yoksun, çıkarcı bir...
Benim özürlüm: nerde ne amaçla bulunduğunu bilmeyen, bulunduğu pozisyonun hakkını veremeyen, salla başı al maaşı haksızlığını uygulayan, hizmet üretmeyen, tek bildiği bugün git yarın gel olan, amirleri karşısında el pençe vatandaş karşısında aslan pençe olan, bir tek evrakı vali edasıyla düzenleyen, tuhaf, garip, amaçsız öylesine bu dünyada yaşayan bir...
Benim özürlüm: sözünde durmayan, başkalarının derdini bilmeden en büyüğü kendi derdinin olduğunu düşünen, kırmızıya sarı dedi mi kesinlikle fikrini değişmeyen, bol bol ahkam kesip sonra altından kalkamayan, devleti ve milleti dolandırmanın, insanları kandırmanın yollarını iyi bilen, bu tür ahlaksızlıklara göz yuman, bu vatan için öleceğini söyleyip sonra gemiyi en başta terk eden, hep cebini doldurmaya çalışan fakat bir türlü öbür dünyaya bunları taşıyamayacağının farkına varamayan, çevresindekilere sürekli sen benim kim olduğumu biliyor musun diye bağırıp çağıran, sosyal ahlaktan bir haber, asalaklar kadar gereksiz olan bir...
Son olarak benim özürlüm: eli ayağı kolu olup, ağzı dili gözü olup beyni aklı olup ısrarla yukarıdaki gibi davranmaya devam edendir. Her şeyi bilinçli olarak kendi iradesi dahilinde yapandır.