Sadece zor bir coğrafyada değil çok zor bir dünyada yaşıyoruz. Güçlü devletlerin güçsüz devletleri ezmeye, parçalamaya yok etmeye çalıştığı bir dünyada iç düzenleri bozulan bazı Müslüman ülkelerin ne hale geldiğini ibretle bir filim izler gibi izliyoruz. 

             Afganistan'a demokrasi getiriyorum diye çöreklenen sonrada Afganistan halkını yarı yolda bırakan ABD'nin Afganistan'a ve halkına nasıl bir son hazırladığını şimdi çok daha net görüyoruz. Afgan halkının neleri kaybettiğini ya da neleri kazandığını ilerleyen süreçte bütün dünya ile birlikte çok daha fazla göreceğimizi düşünüyorum. Yeni düzenle birlikte Afganistan'ı terk etme yarışına giren Afganlılar canlarını hiçe sayarak her yolu deneyip Afganistan dışına çıkma yarışını sürdürüyor. Afgan halkının bu göç hareketi en çok Türkiye'yi tedirgin ediyor. Kontrolsüz bir şekilde Türkiye sınırlarından içeriye girmeye çalışan binlerce insan ister istemez hepimizi tedirgin ediyor. Türkiye'nin bu kadar mülteciyi barındırmasının imkansız olduğu söylense de kimsenin umursamadığı bir gerçekle karşı karşıya bulunuyoruz. Ne acıdır bir ABD filmi daha kötü sonla noktalanmıştır. Bu süreçte Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin helikopter dolusu parayla başka bir ülkeye sığınması ise son derece düşündürücü ve onur kırıcıdır. Afganistan halkının sürüklendiği yeni yönetim biçimi ise Afganistan'da iç barışı ne kadar sağlayacak bunu bugünden söylemek doğru olmaz. Taliban'ın ABD  çekildikten  sonra tek başına  söz sahibi olduğu Afganistan yeni dünya düzenine nasıl uyum sağlayacak ya da yeni dünya düzeninin neresinde kalacak özellikle Afgan kadınları Afganistan'da Taliban yönetimi altında söz sahibi olabilecekler mi ,şimdi dünyanın meraklı ve endişeli gözleri hep burada. Taliban insan haklarına ve özgürlüklerine nasıl dokunacak ya da nasıl bir ayar verecek  bu elbette ilerleyen günlerde belli olacak. Kısıtlamaların çoğunlukta olacağını bugünden söylemek Taliban'ın geçmişine bakınca yanlış olmaz. Bu yüzden Taliban'dan kaçan Afgan halkı Kabil Havaalanında izdiham oluşturuyor, kaçmak için her yolu deniyorlar. Çünkü Afgan halkının  dünyanın en nadir liderlerinden biri olan Atatürk gibi bir liderleri hiç olmadı. Eğer tarihte Atatürk gibi bir liderleri olsaydı Afgan halkı bugünkü yaşadıkları travmayı yaşamazlardı. 40 parçaya bölünmüş bir Afgan halkını biraraya getirecek  bir liderin olmaması bu yıkımlara neden olmuştur. Bir halk kendi ülkesinin bayrağını alkışlarla gönderinden indirip yerine yeni bir bayrak asıyorsa o halk bölünmüş ve  en kutsal değerlerini kaybetmiş demektir. Türkiye'den böyle bir fotoğrafa bakınca Mustafa Kemal Atatürk'ün ne kadar eşsiz bir dünya lider olduğunu bir kez daha anlıyoruz. En çokta bu yüzden Atatürk'e minnettarız. Atatürk olmasaydı olurduk diyenlere en güzel cevap Afganistan'ın ve Afgan halkının   2021 yılında  geldiği son noktadır. Şeriat sevdalılarının Afganistan'daki yükselişi ve yönetime kanlı bir şekilde el koyuşu  bir kez daha demokrasinin insan yaşamında ne kadar önemli olduğunu bütün dünyaya göstermiştir. 

            Yüce Türk milleti bağrından iyi ki Atatürk gibi bir lider çıkarmış sayesinde bir ve beraber olmuşuz. Ülkemize karabulut gibi çöken bütün olumsuzluklara , imkansızlıklara  ve işgallere rağmen bir ve beraber olmamızı sağlamış bu yüzden atamıza sonsuza kadar minnettarız. Eğer Atatürk ve ona inanan  yüce Türk Milleti olmasaydı ,bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmazdı. Mustafa Kemal Atatürk'e sayısız kere minnettarız. Atamızın ruhu şad, mekanı cennet olsun.