Anksiyete, kişinin kendisini tehdit altında hissettiği durumlarda ortaya çıkan kaygı, endişe, huzursuzluk hâli olarak tanımlanmaktadır. Aslında bu duygu hayatta kalmamız için evrimsel olarak gelişmiş normal bir tepkidir. Ancak bu kaygı duygusu sürekli bir hâle gelirse, kişinin yaşam kalitesinde bozulmalar meydana gelir. Bu duruma ise uzmanlar arasında Anksiyete bozukluğu ismi verilir.
Anksiyete Nedir?
Anksiyete ( kaygı bozukluğu ), yaklaşan bir tehlike ya da belirsizlik karşısında hissedilen endişe durumudur. Kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı, baş dönmesi, kas gerginliği gibi bedensel belirtiler ile birlikte görülür. Düşünsel olarak " ya kötü bir şey olursa , " kendimi kontrol edemem " gibi olumsuz beklentiler eşlik eder.
Anksiyete Neden Olur?
Anksiyete'nin nedenleri arasında biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörler vardır. Biyolojik faktörler arasında beyindeki kimyasal dengesizlikler, örneğin serotonin ve dopamin düzeyleri verilebilir. Genetik yatkınlık da yine ailede görülüyorsa veya varsa görülme olasılığı daha yüksektir.
Psikolojik faktörler arasında travmatik olaylar verilebilir. Örneğin kayıplar, kazalar veya diğer istenmeyen olaylar. Kişilik özellikleri örneğin mükemmeliyetçilik, aşırı kontrolcülük gibi.. Öğrenilmiş davranışlar veya diğer bir deyişle kaygılı ebeveyn modeliyle büyümekte anksiyete yaşamaya neden olabiliyor.
Birde buna ek olarak çevresel faktörler var. İş stresi, sınav baskısı, ekonomik olarak yaşanan problemler, sosyal ilişkilerde yaşanan çatışmalar, günlük hayatın belirsizlikleri, gelecek kaygısı, sağlık sorunları da çevresel faktör olarak anksiyeteye neden olabiliyor.
