Kırk yıl düşünsem, Süleyman Demirele
postal yakıştırılacağı aklıma gelmezdi...
Bunu yapan Cem Yılmaz olsa,
şov diyeceğim...
Bunu yapan Samsunda OMÜde öğrenim gören
bir öğrenci...
Demirele, Faşist Demirel, sana postal yakışır
diyerek ayağından çıkardığı
postalı atmaya kalkışan
öğrenciden söz ediyorum...
Demirele çok kızdığım zamanlar oldu...
Yanlışlarını yazdım yıllarca...
Doğrularında da hakkını teslim ettim...
En kızdığım anlarda bile
ona postalı yakıştıramadım...
12 Mart Muhtırasında Başbakanlıktan uzaklaştırılan oydu...
Ve ardından 12 Eylül ihtilali...
Postal sesleri arasında
evinden alınıp yine postal sesleri arasında
zorunlu ikamete tabi tutulan yine Demireldi...
Şimdi 28 yıl sonra Demirele postallı
protesto yapılıyor...
Demokrasileri kesintilere
uğratan sanki Demireldi...
Onun da yanlışlıkları vardır...
Hem de saymakla bitmeyecek kadar...
Ancak, o hiçbir dönem
ülke sorunlarının
çözümünü demokrasi dışı sistemlerde
aramayı aklının ucuna bile getirmemiştir...
Gençlik yıllarında kızdığım
Demirel, keşke bu günlerde siyasette
etkin bir güce sahip olabilseydi...
Mazot vardı da biz mi içtik?
diyebilseydi...
Filozofluğu tutup, Dün dündür, bugün bugündür
diye seslenebilseydi...
Onun siyaset yaptığı yıllarda
karikatür dergileri
milyonlarca satıyordu...
Şimdi ise karikatüristler
neredeyse daha çizerken
davalık oluyor...
İşte ayağındaki postalı çıkarıp Demirele atmaya
kalkışan bu genç, dünü
bilseydi, bugün bunu yapar mıydı diye düşünüyorum...
Ve ben böylece herkes için demokrasi adına
Demireli de savunmuş oluyorum...