n Bonnie Bee diyor ki;
n
n Zeki insanlarda mutluluk en az rastlanılan şeydir...
n
n HEMİNGWAY
n
n
n
n
n Merhaba dostlar!
n
n Anılar var, içimizde epeyce birikmiş…
n
n Bir koşuşturmaca bir telaş…
n
n O an farkında olmasanız bile sonradan anlaşılıyor ki; öyle kolay kolay büyütmüyor insanı bu yer küre.
n
n Nasıl da geçiyor zaman, sormayın sakın bana.
n
n Geçiyor işte!
n
n Acısıyla tatlısıyla bir kilim gibi örüyoruz günlerimizi.
n
n Ve bir şekilde bitişlere mahkum olan bildiğiniz ‘bu hayat’ öte yandan yeni yeni başlangıçlarla, yeni sürprizlerle istikrarına devam ediyor.
n
n Ve hayat, tesadüfleri gerçekten çok seviyor.
n
n Bir şekilde ‘zincirlemeli’ isim, sıfat tamlamalarıyla birbirimize bağlanıyoruz.
n
n Aslında, bağlanmaları daha da anlamlı kılan hatta daha bir sağlamlaştıran en önemli öğe, manevi değerler bütünlüğüdür.
n
n Ve yürek gücüyle doğrudan orantılıdır.
n
n Yani, çiçek, böcek, aşk, erdem, sevgi, tutku, dürüstlük, emek, iş, bilim, kadın, erkek, bütünsel çerçevesiyle yer küre mekanizmasına anlam katan her bir duygu zerreciğinin üzerimizdeki sorumluluğuyla daha da bir sağlamlaşır.
n
n Ama bazen işler böyle yürümüyor, değil mi?
n
n Tamamen maddesel tamlamalarla bezeli benim güzel yurdumun karasal iklimi seni bambaşka bir dünyaya davet edebiliyor.
n
n Ama, her zaman söylediğimiz gibi, bu yaşam kursunun arasanız da tarasanız da öyle İngilizce gibi, Farsça gibi, KPSS gibi bir kursu, bir binası, bir okulu yoktur.
n
n Bazen öyle bir kıvama gelirsiniz ki onların mutsuzluğu bile size mutlu olmayı öğretir.
n
n Xxxxxxxxxx
n
n Başkalarının mutsuzluğundan mutlu olmak, mı?
n
n Merak ediyorum, hiç içinizden bir ‘ohhh olsun!...’ geçmedi mi?
n
n Ev sahibi kirayı ha bire artırıyor, çık diyor, seni bunaltıyor, bir de duymuşsunuzdur ki güp diye oturduğu eve icra gelmiş.
n
n Buyurun, eylem olarak olmasa da düşünsel olarak bir kez bile aklınızdan ‘oh olsun’ demediniz mi?
n
n Şimdiii, yıllarca senin işinle gücünle uğraşmış, mobbingin kralını döndürmüş, seni bahanelerle uzaklaştırıp ardından başkalarına şirinlik yapmış, bir de duymuşsunuz ki kapının önüne güp diye konulmuş, ‘ama, niye, nasıl, n’olamaz’ feryatları atmakta.
n
n Hadi itiraf edin, biz bizeyiz burada, yüzünüzde hafif bir hukuki tebessüm belirivermedi mi?
n
n Belirmediyse demek ki hala görecek günleriniz var.
n
n Öte yandan seni bir telefonuyla ya da kısacık bir mesajıyla, duruşuyla, fikriyle, insanlığıyla mutlu eden insanlar var şu hayatta, haydi onları ayakta alkışlayalım.
n
n Çünkü onlar gerçekten güzel insanlar…
n
n Xxxxxxxxxx
n
n Ve son olarak, kocaman bir alkış da Amisos Kulübü için kopsun.
n
n Başta kulüp başkanı Emin Sancak ve bütün arkadaşlarımız 23 Nisan’da, ‘şirinler’in ve ‘şirineler’in gününde, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, minicik kalpleri kısa bir süre de olsa farklı bir dünyaya taşıdı.
n
n Şehr-i Samsun o gün başka bir güzeldi.
n
n Her taraf cıvıl cıvıl, çocukların gülücükleriyle bezeliydi .
n
n O gün, neler yapmadık ki!
n
n Sizi bilmem ama ben tam 23 tane rengarenk woswos konvoyunun içinde geziniyordum.
n
n Bana göre o günün en anlamlı ve en heyecan verici etkinliği Amisos Bugs Kulübü üyelerinin şehir turu attıktan sonra soluğu Süleyman Yançatoral Çocuk Yuvası’nda almasıydı.
n
n Kıpır kıpır, minik minik yürekler diledikleri renkte woswosu seçerek şehir turu yaptı.
n
n Bu güzelliğe , bu muhteşem ana tanıklık edebildiğim için mutluyum.
n
n Vosvos dostlarına sonsuz teşekkürler!..
n
n Khoda Hafez, Khoda Negahtar!..
n
n
n
n
n
n
n