Sandık güvenliği çalışması yapmak için Muş'a gelen Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, partisinin il başkanlığını ziyaret etti. Burada bir süre partililerle görüşen Aytuğ Atıcı, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Seçim güvenliği çalışması yapmak için Muş'a geldiklerini hatırlatan Atıcı, 'Türkiye'nin neresine gidersek gidelim, kiminle konuşursak konuşalım bize dedikleri tek bir şey var, 'Sandıklara, oylarımıza sahip çıkın.' Halk arasında böyle bir endişe var. Eğer ki halk arasında böyle bir endişe varsa, halk arasında devleti yönetenlere karşı vatandaşta bir güven azalması var demektir. Bu iyi bir şey değildir. Çünkü hükümetler, partiler geçicidir, dolayısıyla halkın devlete olan güveninin azalması endişe vericidir. Madem halkımız bunu dile getiriyor, biz de diyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi 'hayır' oylarına değil, 'evet' oylarına da sahip çıkmayı bir namus borcu olarak bilmiştir. Son güne kadar bizler bu referandumda neden hayır dediğimizi anlatacağız' dedi.FETÖ'yle en üst düzeyde mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizen Atıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:'Eline silah alan herkes, silah alanları destekleyen herkes cezasını çekmelidir. 15 Temmuz'da darbe girişimi oldu ve bastırıldı. Darbe kontrol altına alınmıştır ve girişim başarısız bir şekilde sonuçlandı. Bu mücadele sırasında hemen herkesi aldılar. Ancak kendi makaslarıyla kestikleri okullara, bankalara giden insanları da içeri attılar. O sendikalara üye olanları da içeri attılar. Teröristleri içeri almayın demiyoruz, teröristlerle mücadele etmeyin demiyoruz. O bankaya hangi amaçla para yatırılmışsa al. Ama adam parasını yatırmışsa günahtır. Çocuğunu okula göndermiş. Vay çocuğunu niye yurda göndermiş. İhraç et, açığa al. Böylece 1 milyondan fazla insan mağdurdur. FETÖ'nün siyasi ayağı nerede. 'Bylock' kullanan siyasetçi nerede. Bir tane milletvekili yok mu? Buna kim inanır. Kuyruğa girip fotoğraf çektiren, sanki kutsal mekana gidiyormuş gibi giden insanlar yargılanmadılar. Bunların gücü garibana yetti.'Gazetecilerin idamla ilgili sorusunu cevaplandıran Atıcı, CHP'nin idama karşı olduğunu dile getirerek, 'Allah'ın verdiği canı Allah alır. Siyasi idamlardan bu ülke çok çekmiştir. Kimsenin idam edilmesi doğru değildir. Bu ülke başbakanı da bakanı da asmıştır. Bir süre sonra dönüp ağlamıştır. Başbakan adına üniversite ve havaalanları yapmıştır. Bu ülke Deniz'leri asmıştır ve dönüp arkasından ağlamıştır ve yanlış yaptığını anlamıştır. Bu ülke daha da ileri gitmiştir. Küçük çocukların yaşını büyüterek idam etmiştir. Eğer idam olsaydı hala Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanan herkes idamla yargılanacaktı. Ama bunların bir kumpas davası olduğu ortaya çıktı. Mezarda olsaydı nasıl çıkartacaktık. O yüzden dünyanın hiçbir ülkesinde sorunlara çözüm olmamıştır. Arabistan'da var, uygulanıyor. Ama idamlı suç işleyenlerin sayısı giderek artıyor. Çözüm değil. İdamlı suçlarda azalma olmuyor. Adamı 10 kere idam edecek halin yok. Tam tersi artmış, idamın olduğu bütün ülkelerde artmış. Sorunları hukuki yollarla çözeceğiz. Bunu önleyici işler yapacağız. İdamın geri dönüşü yoktur' ifadelerini kullandı.