On yedinci asırda yetişmiş ve Türklerin MONTESKİYÖ'SÜ adını almış bir şahsiyet olan Koçi Bey, kaleme almış olduğu bir risale ile dönemini bürokrasideki aksaklıkları kaleme alarak devrinin padişah ve devlet adamlarına sunmuştur.

Her konunun sonuna da, ' Baki ferman saadetlü, alemin sığınağı padişah hazretlerinindir' cümlesini ilave etmiştir.

Bizler de yazdıklarımızın sonuna bu ve buna benzer cümleleri ilave etmesek de nihai noktada fiili davranışımızla öyle diyoruz.

Yazdıklarımızın, Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle , 'yed'üneilelhayr(hayra çağırmanın)' ötesinde bir amacı yoktur ve olamaz da.

'İyiliği emredip kötülükten alıkoyma' görevi yetkililerin uhdesindedir. Sorumlular onlardır, biz değiliz.

'OLSUN İÇİN DEĞİL, BİZE GÖRE OLMASI GEREKEN DOĞRULARI' yazarız.

Bazen tarih de lazım olmaktadır. Bugünkü yazımızı Koçi Bey'in yazdığı risaleden alıntılamak istedik:

'Nihayet, 1003(M.1594) tarihinden beri düzen bozulup, evvelce şeyhülislam olan Sunullah efendi, birkaç defa yersiz olarak azlolundu, kazaskerler dahi sık sık azlolunmakla yerine gelenler azil korkusuna düşüp, devlet büyüklerine karşı dalkavukluk yapmaya mecbur kaldılar. Padişah huzurunda hak sözü söylemez oldular. Herkesin hatırını hoş etmeye ehemmiyet verir oldular. Ama dininde sağlam olan olgun Müslüman, azilden dahi korkmayıp, hak sözü söyler.

Sunullah efendi,((Allah rahmet eylesin) birkaç defa azlolunmuş iken, yine doğruyu söyleyip, din ve devlet işinde asla göz yummadılar. Çünkü o makam şeyhülislamlık makamıdır, göz yumma yeri değildir, riayet yeri değildir.'

'… Geçmişteki bilginler din ve diyanet sahipleri olup, doğruluktan zerre kadar sapmayıp, Cenab-ı Hakk'ın gazabını ve ululuğunu düşünüp , Allah'tan korktukları için bütün halk da onlardan korkarlardı…'

…'Kadıların ahvali ile meşgul olmak mühimlerin mühimidir… Çünkü çok hor ve aşağılık hale gelmişlerdir. Bir subaşı, bir haraççının şikayeti ile mansıbları alınır, sebepsiz bir çokları azlolunur. Halk içinde hürmetleri kalmadı. Daha yüksek makamlara yazdıkları dinlenmez oldu. Bir zalimi bildirseler, o zalimin yükselmesine sebep olur. O halde nasıl zulmü ortadan kaldırsınlar?..' diyor merhum Koçi Bey ve sonunu da, 'Baki emr ü ferman, saadetlü, İslamın dayanağı padişah hazretlerinindir' cümlesi ile bitiriyor.

İşte bu yazı, dönemin sorunlarına dikkat çekmekte ve yöneticilerini hayra çağırmaktadır.

Selam ve sevgi ile…