Bu yıl emekçiler açısından da kötü bir yıl oldu.

Bizim ülkemizdeki işçi ve memur sendikalarının da üyesi olduğu Dünya Sendikalar Konfederasyonu (ITUC)'un yayınladığı rapor, işçilerin haklarının dünyanın her yerinde gerilediğini gösteriyor.

141 ülkenin değerlendirildiği bu rapora göre 2016 yılı ifade özgürlüğü ve demokrasi açısından en kötü yıl olarak değerlendirildi. İşçilerin, bu ülkelerin 3/2'sinde grev,yarısında ise toplu sözleşme hakları yok.Ortadoğu ve Afrika,haklar açısından en kötü bölge olurken,Körfez ülkelerinde örgütlenme özgürlüğü bulunmuyor.Avrupa ve Asya'da ise var olan demokratik haklarda ciddi anlamda gerileme ortaya çıkmış ve krizin faturası emekçilere kesilmiş durumunda.Şiddete uğrayan işçilerin ülke sayıları da iki kat artmış.Dünyadaki işçilerin yarısından fazlası,bu hak gasplarının olduğu ülkelerde çalışıyorlar.

Türkiye,ilk kez bu yıl,çalışanlar açısından en kötü on ülke arasına girdi.

Darbe girişimi,terör tehdidi ve güvenlik gibi gerekçelerle işçi ve emekçilerin hakları sınırlandırıldı. 2016'da çalışanlara yönelik saldırıların arttığı; işten çıkarma,açığa alınma,yargılanma ve tutuklanma sayısında ciddi oranda artış olduğu da ortaya çıkıyor.Pek çok basın yayın kuruluşunun kapanması sonucunda basın iş kolunda işini kaybeden gazeteci ve basın emekçisi sayısı hayli fazla.Öte yandan soruşturma geçiren,yargılanan ve tutuklanan gazeteci sayısı açısından dünyada birinci sıradayız.

İçeride ve dışarıda yaşanan siyasi gelişmeler, darbe girişimi ve savaş, dolardaki artış, artan işsizlik ve yükselen enflasyon karşısında eriyen çalışanların ve emeklilerin ücretleri, genel olarak bu yılın emekçiler açısından kötü bir yıl olduğunu ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının gölgesinde kalan ve bu aralar hazırlanan 2017 bütçesinin de emekçilere pek bir şey kazandırmayacağı, gelecek yılın da zor bir yıl olacağı anlaşılıyor.