Son yıllarda tıp dünyasını şaşkına çeviren gelişmelerden biri, gençlerde felç vakalarının hızla artması. Bu artış, yalnızca yaşlı bireylerde görüldüğü düşünülen felcin artık gençlerin de kapısını çaldığını gösteriyor. Üstelik bu vakalarda öyle belirtiler var ki, çoğu zaman ne hasta ne de doktor durumun ciddiyetini fark edebiliyor.
İngiltere'de yaşayan 30 yaşındaki Laura Akers’in yaşadıkları, bu durumun ne kadar tehlikeli ve göz ardı edilmemesi gerektiğinin adeta bir örneği. Baş ağrısı, boyun ağrısı ve geçmeyen öksürük gibi şikayetlerle hastaneye başvuran Akers'e ilk etapta sadece bir antibiyotik reçete edildi. Ancak birkaç hafta içinde evinde fenalaşarak yere yığılan genç kadın, felç geçirdiğini ancak yoğun bakımda öğrenebildi.
Beyinciğe Vuran Felç: Genç Kadının Hayatı Altüst Oldu
Akers’in geçirdiği felç türü, "iskemik felç" olarak tanımlanıyor. Bu durum, beyinde bir damar tıkanıklığı sonucu oksijen eksikliği yaşanmasına ve ilgili bölgenin işlevini kaybetmesine neden oluyor. Akers’in felci, özellikle denge ve hareket kontrolünden sorumlu olan beyinciği hedef aldı.
Hastaneye kaldırıldığında konuşma yetisini de kaybeden Laura, birkaç gün yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu edildi. Ancak hikâye burada bitmedi. O gün bugündür sürekli baş dönmesi, aşırı yorgunluk ve zaman zaman panik ataklarla baş etmek zorunda kalan genç kadının hayatı tamamen değişti.
Genç Yaşta Felç Geçirenler İçin Uyarılar
Uzmanlar, genç bireylerin baş ağrısı, baş dönmesi, konuşma bozukluğu, kol ya da bacakta ani güç kaybı gibi belirtileri hafife almaması gerektiğini vurguluyor. “Nasıl olsa gencim, bana bir şey olmaz” anlayışı, ne yazık ki geç müdahale ile birlikte kalıcı hasarlara zemin hazırlayabiliyor.
Özellikle Akers’in yaşadığı gibi sıradan görünen bir öksürük ya da baş ağrısının altında felce giden ciddi bir süreç yatabilir. Bu nedenle gençlerin, belirtiler hafif bile olsa tıbbi yardım almaktan çekinmemesi büyük önem taşıyor.
