İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) 32'inci toplantısı bugün sona erdi. Bakan Elvan, 21-24 Kasım 2016 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleşen toplantının kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son on yılda İslam ülkeleri ile geliştirdiği ticari hacme vurgu yaptı. Toplantıda verimli görüşmelerin gerçekleştirildiğini kaydeden Bakan Elvan, ancak birbirine bağlı ve iç içe geçen dünyada bu karmaşık düzenin ülkeler için çeşitli fırsatlar sunmakla birlikte birtakım zafiyetler ve olumsuz yansımalarla da karşı karşıya bıraktığını anlatarak, 'Birçok ülke, aradan 7 yıl geçmiş olmasına rağmen hala finansal krizin olumsuz etkileri ile mücadele ediyor. Küresel büyümeye yönelik beklentiler halen düşük düzeyde. Böylesine durgun bir ortamda daha yüksek kalkınma düzeylerine ve ticaret hacmine erişebilmemiz için daha rekabetçi ekonomilerimizin olması gerek. Bu bakımdan ağırlıklı olarak ham madde ihracatına bel bağlamak yerine, nitelikli yatırımlara, katma değer oluşturmaya ve verimli ekonomik faaliyetlere destek olunması adına, yapısal ekonomik reformların gerçekleştirilmesi için gerekli önlemleri ivedi şekilde almak durumundayız. Bu açıdan ticari paylaşımlarımızı çeşitlendirmemiz gerekmekte. Aynı zamanda İİT üyesi kardeş ülkelerimiz arasındaki bağları güçlendirmeliyiz. Bu kapsamda 2005-2015 döneminde hedefimiz İİT içi ticareti yüzde 20 seviyesine çıkarmaktı, yüzde 20,33 seviyesine erişerek bu hedefe ulaştık. 2015 yılı içinde 32 ülke ulusal düzeyde bu hedefe ulaştı. Bu da 25 üye ülkenin, yani toplam İİT üyelerinin neredeyse yarısının hedefi ıskaladığı anlamına geliyor. Bazı üye ülkelerin İİT içi ticaret payları yüzde 10 seviyesinin dahi altında. Bütün üye ülkelerimize yüzde 25'lik yeni hedefimize ulaşmak üzere kendi ülkelerine özel plan ve programlar geliştirme çağrısında bulunuyorum' şeklinde konuştu.Bakan Elvan, İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye ülkelerin kendi aralarında ticareti artırabilmesi için tüm ülkelerin üzerine düşeni yapması gerektiğini vurgulayarak, '2005-2015 yılları arasında Türkiye'nin İslam ülkeleri ile ticaret hacmi 22,8 milyar dolardan 65,1 milyar dolara çıktı. Bu da İslam ülkeleri ile ticaretimizin 10 yıl içinde neredeyse 3'e katlandığı anlamına geliyor' dedi.İslam ülkelerinin Türkiye'nin toplam ticaret hacmi içindeki payının da aynı dönem içinde yüzde 50'den fazla artış gösterdiğini kaydeden Elvan, bu hacmi daha da artıracak gerekli önlemleri almaya devam ettiklerini de belirtti. Teşkilata üye ülkelerin ticareti geliştirme adına kendi aralarında Tercihli Ticaret Sistemi'ni biran önce uygulamaya koyması gerektiğine dikkat çeken Bakan Elvan, 'Dün üzerinde etraflıca tartıştığımız üzere İslami finans sektörü değerlendirilmesi gereken önemli bir potansiyel olarak karşımızda duruyor. İslami finansın bugünkü büyüklüğü 2 trilyon dolar civarında olup, bu da küresel finans pazarının yaklaşık yüzde 1'ine tekabül etmekte. Yapılan son araştırmaların birinde İslami finans varlığının 2020 yılının sonunda 5,3 trilyon dolara ulaşacağı tahmin edilmekte. İslami finansın imalat sektörü ve altyapı alanları başta olmak üzere ekonomik kalkınmayı destekleme anlamında önemli rolü bulunuyor. Bu bağlamda hükümetler olarak bizim iyi planlanmış stratejiler, ulusal mevzuatlar ile insani ve kurumsal kapasiteyi temel alan güçlü bir İslami finans sektörünün oluşturulması için zemin hazırlamamız gerekiyor' dedi.