Tarımdan Haberler veren internet sitesinin arasına sıkışan ve toplumun haberi olmayan çok önemli bir olay daha gerçekleşti. Basiretsiz yetkililer ve bakanlar ülke geleceği ile nasıl oynuyorlar anlaşılır gibi değil.

Arazi toplulaştırma projesi Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'yı karşı karşıya getirdi. Kazanan Eroğlu oldu.

Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı A. E. Fakıbaba ile Orman ve Su İşleri Bakanı V. Eroğlu arasında arazi toplulaştırma çalışmaları nedeniyle tartışma çıktı. Tartışma üzerine arazi toplulaştırma yetkisi Tarım Bakanlığı'ndan alınıp Bakan Eroğlu'na bağlanmasına karar verildi. Milyonlarca çiftçiyi yakından ilgilendiren yetki devrinin gerçekleşmesi halinde tarımsal topraklarda artık Devlet Su İşleri söz sahibi olacak.

Sözcü gazetesinin haberinde; Tarım Bakanlığı'nın 2009 yılından bu yana küçük tarımsal arazileri birleştirerek ekonomik değerini artırmak amacıyla yürüttüğü arazi toplulaştırma projesi iki bakanın arasını açtı. Başbakan Binali Yıldırım'ın başkanlık yaptığı Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında söz alan Bakan Veysel Eroğlu'nun, sulama sahalarındaki arazi toplulaştırmalarında yetkinin bakanlığına devredilmesini talep ettiği öğrenildi.

HEPSİNİ EROĞLU'NA VERİN

Eroğlu'nun bu talebine karşılık Bakan Fakıbaba'nın, 'O zaman buyurun hepsini siz alın, bütün toplulaştırmaları da siz yapın' sözleriyle karşı çıktığı, tartışmaların uzaması üzerine araya giren Başbakan Yıldırım'ın konuyu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a götürdüğü, Erdoğan'ın ise, 'Sulama da dahil tüm yetkiyi Veysel Eroğlu'na devredin' talimatı verdiği belirtildi. Erdoğan'ın talimatının hemen ardından Bakan Eroğlu'nun, Tarım Bakanlığı'nın elindeki arazi toplulaştırma yetkisinin DSİ'ye devredilmesini öngören 11 maddelik bir kanun teklifi taslağı hazırladığı ortaya çıktı.

Bu paragrafta görüldüğü gibi peş peşe yapılan yanlışlar birbirini izliyor. Tarım Bakanı nasıl böyle önemli bir hadiseyi çocuk kavgasında olduğu kızıp oyun alanını terk eder. Bu kadar büyük öneme haiz bir konu devlet ciddiyetine yakışmayan bir tavırla bırakılır. Özellikle tapu toplulaştırma ve mera ıslahı konusu belki de AKP Hükümetlerinin tarım alanında başarılı oldukları tek konuydu. Cumhurbaşkanının Sulama Birliklerini kapatma kararı da bu gelişmeye paralel olarak değerlendirilebilir. Demek ki Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu Cumhurbaşkanını epeyce etkileyebiliyor. Oysa bu arada DSİ'nin performansı da masaya yatırılsa bence iyi olurdu.

Şimdi oluşacak karmaşaya bakın! Milyonlarca köylü ile çiftçilerin elindeki tarımsal arazilerin geleceğini belirleyecek toplulaştırma işlemlerini artık tarım alanında uzmanlaşmış Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yerine barajlarda uzmanlaşmış DSİ yapacak. Bu amaçla DSİ bünyesinde bir genel müdür yardımcılığı, 4 daire başkanlığı ve 38 daire başkan yardımcısının yöneteceği taşra teşkilatıyla birlikte toplam bin 500 kişilik yeni bir birim kurulacak. Devlet kadroları küçüleceği yerde şişirilecek. Yeni personelin bu konuda tecrübesizliği büyük zaman kaybı olacaktır. Tarım Bakanlığı'ndaki tüm kayıtlar, arşivler, sözleşmeler, davalar, makine ve ekipmanlarla bu ekipmanları kullanan memur, işçi ve sözleşmeli personel de DSİ kadrosuna geçirilecek.

ÇİFTÇİLER ZARAR GÖRÜR

Arazi toplulaştırmalarında, kamulaştırmalardan farklı olarak arazi sahibine bedel ödenmeden yüzde 10'luk kesinti yapılabiliyor. Yetkinin DSİ'ye devredilmesi halinde, bazı kamulaştırmalı projelerin bedel ödememek için toplulaştırma adı altında yapılabileceği, bundan da çiftçinin zarar görebileceği belirtiliyor. Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, 'Bu operasyon olursa çiftçilerimiz büyük darbe alır. Köylünün bağında, bahçesinde, ahırında Tarım Bakanlığı var, DSİ çiftçiyi tanımaz. Olan çiftçilerimize olacak' dedi.