CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı, Atatürk'ün Milli Mücadele'yi başlatmasının 100. yılı dolayısıyla Samsun'da yapıldı. Atakum Belediyesine ait bir sosyal tesiste, Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleştirilen toplantı, yaklaşık 45 dakika sürdü. Toplantının ardından Gençlik Kolları Genel Başkanı Onur Yılmaz tarafından CHP MYK'nın " 100. Yıl Bildirgesi" okundu. Daha sonra kürsüye gelen Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu ile vatandaşları selamladı. 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul seçimlerine değinen Kılıçdaroğlu, "Her birinizin İstanbul'da bir yakını vardır. Kardeşi, teyzesi, dayısı, komşusu, yeğeni vardır. Bir telefon açacaksınız, konuşacaksınız. Her birinizden bunu bekliyorum. 'Bizden birisi, haktan, hukuktan, adaletten birisi, kul hakkı yemeyen birisi, dürüstlükten birisi İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanı olmuş. 18 gün belediye başkanlığı yapmış' diyeceksiniz." sözleriyle İmamoğlu için destek istedi. YAŞANABİLİR BİR İSTANBUL İmamoğlu'nun, kısa süren belediye başkanlığı döneminde yaptıklarına değinen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Diyorlar ki '18 günde ne yaptın?' 18 günde aldığı kararlarla İstanbul'un fakirinin, fukarasının, garibinin, gurebasının yanında olduğunu gösterdi. 'Efendim su fiyatlarını indirdik' diyorlar. 20-25 senedir indirmedin de Ekrem Başkan geldikten sonra mı indirdin? İndiren Ekrem Başkan'dır. Gençlere imkan sağlayan Ekrem Başkan'dır. Daha bu 18 günlük bir olay. Bir de 5 yılı düşünün. Pırıl pırıl bir İstanbul, güzel bir İstanbul, yaşanabilir bir İstanbul. Bunların tamamını yapacağız, tamamını hayata geçireceğiz." BİZİM KİTABIMIZDA KAVGA YOK AK Parti'li seçmenlere seslenen Kılıçdaroğlu, "Bizim kitabımızda kavga yok, kimseyi ötekileştirme yok, kimseye kin duyma yok. Yüreğimizde insan sevgisi var. AK Parti'li kardeşlerime sesleniyorum, senin de vicdanına sesliyorum, senin de doğru kararlar vereceğine inanıyorum. Eğer bir hak, vatandaşın verdiği bir hak kapalı kapılar ardında o hak o kişinin elinden alındırılmışsa, hakka, hukuka inanıyorsan, adalete inanıyorsan sandığa gideceksin, hakkı, hukuku sahibine, yani Ekrem Başkan'a iade edeceksin." diye konuştu. "Kapılı kapılar ardından adaletin terazisini bozdular, adaletin terazisiyle oynadılar. Şimdi adaletin terazisini yeniden düzgün hale getirmek milletin iradesine bağlıdır ve biz o iradeye saygılıyız." ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Ayın 23'ün de hep beraber takip edeceğiz. Tüm İstanbullu kardeşlerime söylüyorum; ayın 23'ünde tatil yok, bir yerlere gitmek yok. Sandığa gideceğiz, adaleti yeniden sağlayacağız ve yeniden Ekrem Başkanı layık olduğu koltuğa, halkın koltuğuna yeniden oturtacağız. Telefon edeceğiz, konuşacağız, ikna edeceğiz, sandığa gideceğiz ve demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz. 19 Mayıs, Cumhuriyetin kurulmasındaki en temel, en önemli adımdır. Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmamız gerekiyor, görkemli bir demokrasiyle taçlandırmamız gerekiyor. Milli iradeye yapılan darbeye 'dur' dememiz gerekiyor. Ne zaman diyeceğiz? 23 Haziran'da diyeceğiz. Ne zaman yapacağız? 23 Haziran'da yapacağız." TARİHİ BİR GÜN İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu da tarihi bir gün yaşadıklarını belirterek, Mustafa Kemal Atatürk'ün güzel enerjisiyle, cesaretiyle, bağımsızlık duygusuyla Samsun'a ziyaretinin 100'üncü yıl dönümünde Karadeniz'in bir uşağı olarak Samsun'da olmaktan onur ve gurur duyduğunu söyledi. "31 Mart öncesi vatandaşımızla buluşmamın bir simgesi, tarifi vardı. İçinde sevgi, barış, huzur, kardeşlik, vicdan, hak, hukuk ve adalet duygusu vardı." diyen İmamoğlu, "Hepinizin ve genel başkanımın huzurunda öncelikle şuna söz vermek istiyorum. Aynı duygularla mücadelemizi vereceğiz. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi dışarıda bırakmadan aynı duygularla mücadelemizi vereceğiz." ifadesini kullandı. Samsunlulardan kendisi için destek isteyen İmamoğlu, şöyle konuştu: "İstanbul'da yaşayan arkadaşlarınızı, eşinizi, dostunuzu, akrabalarınızı, büyüklerinizi, küçüklerinizi arayıp bana destek olmalarını isteyin. Destek olmanızı istiyorum. Bu süreç sadece milletçe İstanbul'u kazanma süreci değil, aynı zamanda milletçe Türkiye'mizin demokrasisine verilen zararı tamir etme süreci. Bunu hep birlikte başaracağız. Bundan hiç şüphe duymuyorum. Sıcaklığınız, kardeşliğiniz, hemşehriliğiniz bunu bana fazlaca hissettirdi. Sizlere müjdelemek istiyorum ki her şey çok güzel olacak."