Milli Eğitim Bakanlığı özel okul ve rehabilitasyon merkezleriyle ilgili çarpıcı bir adım atarak yeni bir düzenlemeyi hayata geçiriyor. Öğrenci ve öğretmenlerin devam durumlarını daha etkin ve güvenilir bir şekilde takip etmek amacıyla, biyometrik kimlik doğrulama sistemi (BKDS) zorunlu hale getirildi. Eğitimde dijitalleşmenin bir parçası olan bu uygulama, kurumlara giriş çıkışlarda da yüz tanıma sistemlerini beraberinde getiriyor.
Yeni Dönemin Teknolojik Yüzü: Biyometrik Doğrulama Zorunlu Olacak
MEB’in aldığı yeni karara göre, özel eğitim kurumları ve özel rehabilitasyon merkezlerinde artık klasik yoklama yöntemleri yerine teknolojik sistemler devreye giriyor. Bu sistemler sayesinde hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin derslere katılımı biyometrik verilerle kayıt altına alınacak. Parmak izi, avuç içi veya yüz tanıma gibi biyometrik bilgilerle yapılan kimlik doğrulaması, takibi daha şeffaf ve hatasız hale getirecek.
Uygulamanın amacı özellikle devlet destekli rehabilitasyon merkezlerinde suistimalleri önlemek, öğrenci devam durumunu doğru bir şekilde raporlamak ve eğitimdeki kaliteyi artırmak. Ayrıca sistemin tüm hareketleri 90 gün boyunca kayıt altına alacak şekilde yapılandırılması, olası denetim ve şikâyet durumlarında geriye dönük kanıt sunma imkânı da sağlıyor.
Özel Okullarda Güvenlik Seviyesi Artıyor
Yeni sistemle birlikte özel okullarda güvenlik önlemleri de sıkılaştırılıyor. Artık kurum giriş ve çıkışlarında yüzü net şekilde görebilen kamera sistemlerinin kurulması zorunlu hale geldi. Bu uygulama sayesinde hem öğrencilerin hem de personelin okula giriş-çıkış saatleri net bir şekilde takip edilebilecek.
Veliler için de bu düzenlemenin olumlu yönleri var. Çocuklarının okula düzenli gidip gitmediğini, sistem üzerinden doğrulukla öğrenebilecek olan veliler, eğitim sürecine daha bilinçli ve aktif şekilde katılabilecek. Aynı zamanda okul yönetimleri, öğrenci güvenliği konusunda daha etkin önlemler alabilecek.
Eğitimde Dijitalleşme Adımları Hız Kazanıyor
MEB’in attığı bu adım, Türkiye’de eğitimde dijitalleşme sürecinin ne kadar ciddi şekilde ilerlediğini bir kez daha ortaya koyuyor. Özellikle özel okul alanında yapılan bu teknolojik yatırımlar, eğitim kalitesinin artırılmasına doğrudan katkı sağlıyor. Uzun vadede ise öğrenci başarılarını artırmaya, öğretmen performanslarını değerlendirmeye ve kaynakların daha verimli kullanılmasına olanak tanıyacak.
Hem Güvenlik Hem Takipte Yeni Bir Çağ
Özetle, Milli Eğitim Bakanlığı’nın özel eğitim kurumlarına getirdiği biyometrik kimlik doğrulama zorunluluğu, sadece bir güvenlik önlemi değil; aynı zamanda eğitim süreçlerinin daha şeffaf ve hesap verebilir hale gelmesini sağlayacak büyük bir adım. Hem veliler hem öğretmenler hem de öğrenciler açısından fayda sağlayacak bu uygulama, özel okullarda yeni bir dönemin başladığının en somut göstergesi olarak dikkat çekiyor.