Milli egemenlik ülküsünün ilk somut yansıması olarak kabul edilen bu belge, sadece bir bölge raporu değil, aynı zamanda Türk milletinin esarete karşı gösterdiği kararlılığın resmi kanallar üzerinden dünyaya ilanıdır.

Samsun Oyun Atölyeleri Rehberi
Samsun Oyun Atölyeleri Rehberi
İçeriği Görüntüle

Tarihsel süreçte samsun raporu nedir sorusu incelendiğinde, bu metnin İstanbul Hükümeti'nin beklediği asayiş raporundan çok daha öteye geçtiği ve bir direniş manifestosu niteliği taşıdığı açıkça görülmektedir.

22 Mayıs 1919 tarihinde Sadaret Makamı’na sunulan bu görüşler, işgal altındaki bir milletin kendi kaderini tayin etme iradesini ilk kez resmi bir dille merkezi otoriteye iletmiştir.

Atatürk’ün müfettişlik yetkilerini kullanarak hazırladığı bu çalışma, bağımsızlık savaşının henüz başlangıcında Türk milliyetçiliğini ve ulusal hakimiyet ilkesini en üst seviyeden seslendirmiştir.

Samsun Raporu'nun Temel Maddeleri Ve İçeriği

Mustafa Kemal Paşa tarafından titizlikle hazırlanan ve dönemin siyasi şartlarını analiz eden raporun ana hatları şu ilkeler üzerine kurulmuştur:

  • Rum azınlıkların Samsun ve çevresindeki siyasi hedeflerinden vazgeçmesi durumunda bölgedeki karmaşanın kendiliğinden sona ereceği vurgulanmıştır.
  • Türk milletinin yabancı bir devletin kontrolüne veya mandasına tahammül etmesinin mümkün olmadığı kesin bir dille belirtilmiştir.
  • Yunan kuvvetlerinin İzmir'i işgal etmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığı ve bu işgalin haksız olduğu açıkça ifade edilmiştir.
  • Milletin, milli bağımsızlık gayesi etrafında kenetlendiği ve bu hedefi gerçekleştirmek adına her türlü fedakarlığı yapacağı bildirilmiştir.

Samsun raporu, raporun bir asayiş tutanağı değil, milli bir program olduğu tescillenmiştir. Belge, Anadolu'daki Türk varlığının ve egemenliğinin korunması için atılan ilk diplomatik ve siyasi adım olarak tarihteki yerini almıştır.

Milli Mücadele Dönemindeki Kritik Rolü

Bu raporun yayınlanması, Mustafa Kemal Paşa'nın kendisine verilen resmi görev yetkileriyle ilk kez ters düşmesi anlamına gelmektedir. İstanbul Hükümeti'nin işgalci güçleri memnun etme çabalarına karşın bu rapor, Türk halkının haklı sesini savunmuştur.

Kurtuluş Savaşı'nın fikri başlangıcı sayılan bu belge, Amasya Genelgesi ve Erzurum Kongresi'ne giden yolu aydınlatan bir meşale görevi görmüştür.

Samsun Raporu'nun Tarihsel Sonuçları

Raporun İstanbul’a ulaşması, hem Osmanlı yönetimi hem de işgalci İtilaf Devletleri üzerinde ciddi bir sarsıntı yaratmıştır. Türk tarafının boyun eğmeyeceğinin bir kanıtı olan bu metin, ilerleyen süreçte Mustafa Kemal'in geri çağrılmasına kadar varacak olan bir dizi gelişmeyi tetiklemiştir.

Vatanın her karış toprağının savunulması gerektiğini savunan bu anlayış, Misak-ı Milli sınırlarının çizilmesinde de temel teşkil etmiştir. Samsun raporu izi Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine ve tam bağımsız Türkiye idealine götürmektedir. Bugün hala tarih kitaplarında ve milli hafızada önemini koruyan bu rapor, bir milletin küllerinden doğuşunun en kıymetli belgelerinden biri olarak kabul edilir.