Bölge halkının HDP'ye oy vermesinin dünyanın sonu olmayacağını ve kıyametin kopmayacağını belirten Sözen, ancak bu durumda Ak Parti hükümetlerinin ve devletin bölgeye kazandırdığı bir çok kazanımın göz göre göre heba olacağını ve yok olup gideceğini aktardı. Sözen, 'HDP'li belediye başkanlarının yerine kayyum olarak atanan belediye başkanlarının pırıl pırıl hale getirdiği şehirler tekrar çöp yığınına döner. Devletimizin halka hizmet için gönderdiği mali kaynaklar tekrar Kandil'e ve terör örgütü PKK'ya mali kaynak olarak gönderilir. Belediyeden uzaklaştırılan PKK yandaşları tekrar belediyelerde iş imkanına kavuşur. Belediyeler PKK'ya eleman kazandırmak için gençlerimize, çocuklarımıza yönelik çalışmalar içerisine girer ve gençlerimiz okul yerine yeniden dağa gönderilir. Halka hizmet etmesi gereken belediyeye ait araç gereçler belediyelerin organize edeceği kanuna aykırı eylemlerde hendek ve çukur açma yoluna gider. Belediyelerin organize edeceği miting, eylem, protestolar yüzünden halkımızın huzuru kaçırılır. Gerginlik tekrar sokaklara yansımış olur. Belediyelerin kaynakları PKK yandaşı iş adamlarına ve HDP'li siyasetçilerin yakınlarına peşkeş çekilir. Belediyecilik anlamında elde edilen kazanımlar teker teker heba edilerek halkımız hakkettiği hizmetlerden yoksun bırakılır. Borçları kayyumlar tarafından temizlenen belediyeler, kaynakların terör örgütlerine ve yandaşlarına peşkeş çekilmesiyle tekrar borç batağına sürüklenir. Bölgede sosyal belediyecilik alanında yapılan faaliyetler yerine belediyenin kaynakları İle terör örgütlerinin propagandası yapılmaya başlanır. Sosyal ve kültürel etkinliklerle anılan illerimiz tekrar terörle anılmaya başlanır. Sokaklarda tekrar gerginliğin başlaması ile turistler bölgeye gelmemeye başlar, böylece esnafımız tekrar iş yapamaz duruma gelir. Son zamanlarda bölgedeki huzur ve güven ortamı yerini kaosa bırakır. Böylece şuan bölgenin en önemli gelir kaynağını oluşturan turizm sektörü tekrar gerilemeye başlar. Gece geç saatlere kadar huzur ve güven içinde sokaklara çıkan vatandaşlarımıza hizmet eden esnaf, vatandaşların korkudan sokağa çıkmamaya başlamasıyla akşamları erkenden dükkanlarını kapatmak zorunda kalır. HDP'li belediyeler tarafından terör eylemlerine destek amacıyla kepenk kapatma eylemlerine katılmaları yönünde esnafa baskılar uygulanmaya başlar. Bu ve buna benzer bir çok olumsuzluk yaşanmaya başlar. Peki bunların cezasını kim çeker? Bunun bedelini kimler öder? Yıllarca olduğu gibi bunun bedelini bölge halkı olarak bizler öderiz ve en büyük zararı bölge halkı olarak bizler çekmiş oluruz. Yaşanılan her türlü olumsuzluğun faturası bölge halkı olarak bizim tarafından ödenmiş olur. O halde biz bölge halkına düşen çok önemli ve tarihi görevler vardır. Gelin PKK'yı bölge halkının kaderi olmaktan çıkaralım. Yıllarca bizleri cezalandıran PKK'yı destekleyen siyasi oluşumları cezalandıralım. Bize yıllarca hizmet etmeyen, bize gelen mali kaynakları terör örgütlerine aktaran HDP'li belediyelere oylarımızı vermeyerek cezalandıralım. Bize bir daha asla kötülük etmelerine izin vermeyelim. Korkmadan çekinmeden bize kötülük edenleri cezalandıralım. Bize hizmet eden, bizi sahiplenen siyasi oluşumlara sahip çıkalım. Kürt halkı asla kimseden korkmaz ve korkmamalıdır. Kürt halkı şereflidir, onurludur ve asla terör örgütlerinden talimat almaz, almamalıdır. Eğer PKK'dan korkarsak, talimat almaya devam edersek, özgür irademizi PKK'ya ve onların siyasi uzantılarına ipotek edersek kendi geleceğimizi de, çocuklarımızın geleceğine de yazık etmiş oluruz. Bu bizim için tarihi bir fırsattır. Asla bu fırsatı kaçırmamalıyız. Bir tarafta Terör örgütlerine sırtını dayanan ve kendi halkına zulüm, işkence eden bir siyasi oluşum, diğer taraftan ülkenin bütün kaynaklarını hizmetimize sunan, huzur ve güvenimiz için herşeyi yapan başka bir siyasi oluşum. Vicdanımızın sesine kulak verelim ve kendi çocuklarımızın kaderini bugünden tayin ederek terör örgütlerine ve onların siyasi uzantılarına karşı dik duralım. Yarın geç olmadan hemen şimdi bu kararı verelim. Bölge halkı PKK'dan, HDP'den daha büyüktür diyelim' dedi.