Yaz mevsimiyle birlikte sıklaşan uzun yolculuklar, farkında olunmayan ancak ciddi sonuçlar doğurabilen damar hastalıklarını tetikliyor. Özellikle bacaklardaki toplardamarlarda pıhtı oluşmasına yol açan derin ven trombozu (DVT), uzmanlara göre önlem alınmadığında akciğere atılarak ölüme kadar gidebilecek tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Uzun süre hareketsiz kalmanın yanı sıra sıcak hava, sıvı kaybı ve bazı ilaçlar da bu riski artırıyor.
Hareketsizlik, Damarların Düşmanı
Mehmet Akif Ersoy Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Prof. Dr. Mete Gürsoy, uzun süren seyahatlerin damar sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini anlattı. Gürsoy, toplardamarların sağlıklı çalışabilmesi için bacak kaslarının aktif olarak kullanılmasının şart olduğunu vurguladı. "Her adımda kaslarımız, kanı yukarıya, kalbe doğru iter. Bu doğal mekanizma durduğunda pıhtı oluşumu başlar" diyerek hareketin önemine işaret etti.
DVT'nin en sık bacak toplardamarlarında görüldüğünü belirten Gürsoy, istatistiklerle risk oranlarını şöyle açıkladı: "4 saatten kısa süren yolculuklarda risk 107 binde 1 iken, bu süre 4 saati aştığında risk 4.600’de 1’e, 16 saatin üzerindeki yolculuklarda ise 1.200’de 1’e yükseliyor." Gürsoy, seyahatin türünden çok süresinin belirleyici olduğunun da altını çizdi.
Kimler Risk Altında?
Prof. Dr. Gürsoy, DVT’ye karşı daha duyarlı grupları şöyle sıraladı: 60 yaş üstü bireyler, aktif kanser hastaları, geçmişte DVT veya akciğer embolisi geçirenler, genetik pıhtılaşma bozukluğu olanlar, varis sorunu bulunanlar, hamileler ve hormon tedavisi görenler. Bu kişilerin seyahat öncesinde doktor kontrolünden geçmesi öneriliyor.
Hayati Önlemlerle Risk Azaltılabilir
Uzun seyahatlerde uygulanabilecek basit yöntemlerle DVT riskinin azaltılabileceğini belirten Gürsoy, şu önerilerde bulundu:
- Yola çıkmadan önce kısa bir yürüyüşle kasları aktive etmek,
- Her 1,5-2 saatte bir mola vererek kısa yürüyüşler yapmak,
- Ulaşım araçlarında zaman zaman ayağa kalkmak,
- Otururken ayak bileği egzersizleri yapmak,
- Yeterli su tüketmek ve alkolden uzak durmak,
- Sıkı giysilerden kaçınmak ve gerekirse varis çorabı kullanmak.
Yolculuk sırasında bacakta ağrı, şişlik ya da hassasiyet hissedilirse mutlaka bir kalp ve damar cerrahına başvurulması gerektiğini belirten Gürsoy, "Nefes darlığı, göğüste yanma, ani öksürük gibi belirtiler varsa acil servise gidilmeli. Bu bulgular, pıhtının akciğere ulaşarak emboli oluşturduğunu gösterebilir" dedi.
“Çağın Sessiz Tehlikesi”
Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Prof. Dr. Cengiz Köksal da uzun süreli hareketsizliğin damar sağlığına zarar verdiğine dikkat çekti. DVT’nin en ölümcül ama aynı zamanda önlenebilir hastalıklardan biri olduğunu vurgulayan Köksal, “İç toplardamarlarda biriken pıhtı, önlem alınmadığında akciğere ulaşıp aniden hayatı sonlandırabilir” dedi.
Aşırı kilo, sıcak havalarda yaşanan sıvı kaybı, kalıtsal eğilimler ve bazı ilaçların da risk faktörleri arasında yer aldığını söyleyen Köksal, bacak kaslarının çalışmadığı durumda kirli kanın yukarı taşınamadığını ve bunun da pıhtıya zemin hazırladığını kaydetti.
Ayak Egzersizi Hayat Kurtarabilir
Özellikle uçak, otobüs ve araba yolculuklarında uzun süre hareketsiz kalınmasının risk yarattığını belirten Köksal, şu tavsiyelerde bulundu:
- Yolculuk öncesi bol ve rahat giysiler tercih edilmeli,
- Sıvı kaybını önlemek adına bol su tüketilmeli,
- Mümkünse ara molalarda yürüyüş yapılmalı,
- Uçakta koridor yürüyüşleri ve bacakları yukarıda tutmak faydalı olur,
- Bacak bacak üstüne atmaktan kaçınılmalı,
- Otururken ayak bileği hareketleriyle dolaşım desteklenmeli,
- Hafif bacak masajları yapılmalı,
- Risk grubundakiler diz altı varis çorabı kullanmalı.
Köksal, sıcak hava kaynaklı sıvı kaybının damarların genişlemesine yol açtığını, bunun da pıhtı oluşumunu hızlandırabileceğini vurgulayarak, meyve suyu ve su gibi sıvılarla bu kaybın dengelenmesi gerektiğini belirtti.
“Uzun süre hareketsiz kalınan yolculuklar sırasında baldır kasları çalışmazsa, toplardamarlarda pıhtı oluşması kaçınılmaz hale gelir. Bu nedenle seyahat sırasında yapılacak basit egzersizler hayat kurtarıcı olabilir” uyarısında bulundu.