n

n

n Bonnie Bee Diyor ki;

n

n “…Hiçlik aleminde mestim
n Varlık sevdasını kestim
n Yokluk benim eski dostum
n Malınan öldürmen beni…”

n

n Aşık HÜDAİ

n

n Öğr. Gör. Yasemin Şimşek ( [email protected]

n

n …Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama / Biraz duraksa, neler olup bittiğine anlam verme / Mutlaka yanlış bir şey oldu ve düşüncelerin ile dileklerin aynı orantıda değildi / Ve varlığın ile buluşamadı / Sorun yok, sadece bekle / Güneş doğacaktır, çimler yeşerecektir / Çiçekler açacaktır / Rüzgar esecektir / Ve yağmur yağacaktır, zorlamaya gerek yoktur / Olması gereken kendiliğinden olur / İzlemene devam et, şahitlik güzeldir / Hem olayın dışındasındır hem de içinde / O bir dengedir / O anlamlıdır / Şahit ol, tanık ol, olan ile bütünleş / Güzellik olanların içinden filizlenecektir; zorlamaya gerek yoktur / Olması gereken kendiliğinden olur...

n

n Böyle demiş ya Neyzen Tevfik usta...

n

n Durur durur okurum, durur durur bu yazdıklarını düşünür, kendime yontarım...

n

n xxxxxxxxxx

n

n Yaşam üzerimize geldiği zaman, bütün ağırlığıyla... karabasanlar çöktüğünde gecenin en koyu anında...

n

n Ya da bir ölüm yüzünü gösterdiğinde...

n

n Gerçekten de neler olup bittiği anlam vermeyelim mi üstadın dediği gibi...

n

n Tamam güneş doğacak, çimler yeşerecek hiç kuşkusuz...

n

n Lakin, hayatın getirdiği sıkıntılara, olumsuzluklara, yaşamın acımasızlıklarına direnmek bu kadar kolay mıdır gerçekten?..

n

n Olması gereken varsın olsun ama olan dan etkilenmemek ne kadar mümkündür?..

n

n Olan ın içinden filizlenecek güzellik , yetecek midir iç sıkıntımızı gidermeye...

n

n xxxxxxxxxx

n

n Dönelim, kulak verelim Mevlana ya, manevi dünyanın bu büyük ismine, güçlü anlamlandırıcısı na....

n

n Tüm nedenlerin tek bir nedeni var. Ve o tek nedeni sınırlılık içinde anlayabilmen mümkün müdür? Fani dünyada, ölümlü bedende, ölümsüzlüğü ve sonsuzluğu anlayamazsın. Çünkü dünyanın sınırları olduğu gibi, bedenin de sınırı var...

n

n Ölümsüzlük, sonsuzluk, fani bir dünyada yaşayan biz insanoğlu için ne kadar uzak bir ihtimal değil mi?

n

n Peki, sorgulayacak mıyız ölümsüzlüğü, ya da sonsuzluğu...

n

n Yoksa, şahit olup, tanık olup bütünleşecek miyiz hayatımızla...

n

n Acaba Neyzen ile Mevlana çelişiyorlar mı?

n

n İki zeka dervişi , biri hayata dair, diğeri faniliğe dair döktürürlerken, aynı şeyi mi söylüyor bize yoksa?

n

n ...Hayatı sev, anı yaşa, bırak her şey olacağına varır zaten...

n

n

n

n xxxxxxxxxx

n

n

n

n Yaşadığımız evren, görünmeyen alem, varlık, yokluk, hiçlik, ruh, ölüm, ölümsüzlük...

n

n Heyhat, hayat devam ederken geliverir aklımıza bu kavramlar...

n

n Düşünür, düşünür, sonra yine düşünür, fasit daire içerisinde anlamlandırmaya çalışırız tüm bu kavramları...

n

n Yani hayat devam ederken, tomurcuk çiçeğe dururken, güneş içimizi ısıtırken, ay yükselirken karanlıkta...

n

n Belki de direniştir ölüme, yokluğu, hiçliğe tüm bunlar, kim bilir!...

n

n xxxxxxxxxx

n

n Yine Mevlana ile bitirelim:

n

n ...Evren görülen ve görülmeyen, varolan her şeyiyle, tümüyle canlı bir organizasyondur.Her birimiz çok önemli kayıplarız ve yalnızız, bu dünyada olduğu kadar bu evrende de yalnızız, çünkü yalnız olmayı seçiyoruz. Yön duygumuzu kaybetmişiz, ne yaptığımızın farkında değiliz. Karanlıkta el yordamıyla arayışlarımız kısır döngü içerisinde ve yavaş ilerlemekte. Karanlıktan ışığa açılacak yolu, dişimizle ve tırnağımızla bulmaya çalışıyoruz. Kayıbız çünkü ışığa giden yolda, yalnız olmayı seçtik. Etrafımızda yüzlerce insan varken bile bizler tek tek yalnız ve kayıp varlıklarız...

n

n Khoda Hafez Khoda Negahdar!..

n

n

n

n

n