Annenin çeşitli
Tanımı vardır.
Ben şu tanımı
Çok beğenirim.
'Anne, dibinde
Merhamet olan
Sınırsız bir derinliktir.'
……..
Yine başka bir tanım
'Anneniz sizi telefonda
Beş kez üst üste
Arayıp da ulaşamadı ise
İlk başvuracağı
Üç makam
Emniyet,
MİT,
Genelkurmay'dır.'
………….
Ben de anamı
Hiç beklemediğim
Bir zamanda
19 ay önce
Bir temmuz akşamında
Aniden kaybettim.
O artık geri dönmüyor.
Geriye anıları, hasreti,
Şefkati, sevgisi kaldı.
Anamın kolları yerine
Artık onlara sarılıyorum.
……………….
Aşağıdaki dizeleri
Geçen yıl Anneler Günü'nde
Yazmıştım.
.............
Nerede
Bir türkü duysam
Uzaklardan
Anam gelir aklıma
Kalbimdeki
Dayanılmaz hasret
Muson yağmurlarına dönüşür.
Gönül pınarımda
Zapt edemem gözyaşlarımı
Damlalar sel olur taşar.
………..
Benim gibi anam da
Ağlardı türkülerle
Radyolar hastane önünde
İncir ağacını çalarken
Gönül teli titrerdi.
Hastane odasında
33 yaşında veremden ölen
Babası gelirdi aklına.
…………………
Nerede bir
Buğday tarlası görsem
Buram buram
Yaz sıcağında
Parmaklarında ellik
Elinde orak
Sarı başakları biçen
Anam gelir aklıma.
…………….
Nerede bir
Koyun sürüsü görsem
Mercanlı'ya yayılmış
Ak koyunun memelerinden
Sağdığı sütlerle
Yoğurt çalan
Anam gelir aklıma.
……………..
Nerede bir
Tütün tarlası görsem
Güneş doğmadan
Sırtındaki sepetiyle
Yollara düşen
Gece yarılarına kadar
Yeşil yaprakları dizen
Anam gelir aklıma.
………..
Telefonlar sustu.
Sesi gelmiyor kulaklarıma.
Ahizelere dokunamıyorum.
…………….
Bayram sabahları
Çoluk çocuk sığamadığımız
Sofralarımızı dolduramıyoruz.
Sütlaçların eski tadı yok.
Çocuklarımızın kahkahaları susmuş.
Sessizliğe teslim olmuş
Evimizin her bir köşesi
……………..
Sıcak bir temmuz gecesi
Uçup gitti aramızdan
Mutluluk kaynağımız anamız.
Şarkılarımız, türkülerimiz sustu.
Geriye koyu bir hasret kaldı.