Bilim dünyası, insan bedeninin hala ne kadar gizemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seren sıra dışı bir gelişmeyle sarsıldı. Fransa’da yaşayan Guadeloupe kökenli bir kadının kanında, bugüne kadar tanımlanmamış yeni bir kan grubu keşfedildi. Bu şaşırtıcı buluş, sadece tıp alanında değil, genetik biliminde de büyük bir heyecan yarattı.

Söz konusu kadın, 2011 yılında yapılan rutin bir sağlık kontrolü sırasında tespit edilen sıra dışı bir antikor sayesinde bilim insanlarının dikkatini çekti. İlk başta bu durumun nadir bir varyasyon olduğu düşünülse de, yapılan detaylı analizler sonucunda bu antikorun, dünyada bilinen hiçbir kan grubuyla uyumlu olmadığı anlaşıldı.

A, B, AB ve 0’dan Sonrası: Kan Gruplarına Yeni Bir Sayfa

Uzun yıllardır kullanılan A, B, AB ve 0 sistemleri ile Rhesus (Rh) pozitif ve negatif yapıları, kan gruplarını belirlemede temel alınan unsurlar arasında yer alıyor. Ancak bu yeni keşif, kan grubu sınıflandırmasının aslında daha karmaşık olabileceğini ortaya koydu. Yeni tanımlanan bu grup, "Gwada negatif" adıyla anılmaya başlandı ve yalnızca bu kadında rastlanması nedeniyle büyük bir genetik gizem olarak değerlendiriliyor.

Haziran 2025’te Uluslararası Kan Transfüzyonu Derneği tarafından resmen tanınan bu yeni kan grubu, bilimsel literatürde yerini aldı. Bu gelişme, hem kan nakli hem de genetik çeşitliliğin araştırılması açısından devrim niteliğinde kabul ediliyor.

Rüzgar Türbini Nedir? Rüzgar Türbini Nasıl Çalışır?
Rüzgar Türbini Nedir? Rüzgar Türbini Nasıl Çalışır?
İçeriği Görüntüle

Genetik Mutasyonlar ve İnsan Bedenine Etkileri

“Gwada negatif” kan grubu, insan DNA’sında nadir rastlanan genetik bir mutasyonun sonucu olarak ortaya çıktı. Bilim insanları, bu özel antikorun oluşum sürecini anlamak için genetik dizilim analizleri yürütüyor. İlk bulgular, bu tür mutasyonların aslında daha yaygın olabileceğini ve sadece henüz keşfedilmediğini gösteriyor.

Bu keşif aynı zamanda kan nakli süreçlerinde “uyumsuzluk” olarak nitelendirilen durumların nedenlerini daha iyi kavramamıza yardımcı olabilir. Özellikle nadir kan gruplarına sahip hastalar için yapılan aramalarda bu tür keşifler, yaşam kurtarıcı bir rol oynayabilir.