Kuşu ölen bir çocuğa baş sağlığına giden bir peygamberin ümmetiyiz.

Benim vatandaş olarak tek bir oyum vardı. Gidip kullandım.

Ancak doğru bildiklerimi yazmak zorundayım.

Atakum' da Sayın Zihni Şahin'in kazanmasını isterdim.

Çünkü onunla geçmişe dair çalışmalarımız oldu.

Beğenelim, beğenmeyelim bir bakım evi yaptı Bafra'da.

Hiçbir önerimize ters davranmadı. Daima zarif bir şekilde dinledi.

Haytap sözleşmemizi imzaladı.

Hayvanlar için güzel projeler hazırladı Atakum'da.

Kazanmış olsa idi hayvanla ilgili projelerini hayata geçireceğini söz vermişti.

Akvaryum projeleri hariç, hepsi güzeldi.

Yunus parkı projesini hayata geçirmek isteyen başkan varsa şimdiden söylemeliyim.

Büyük hata. Hem çok büyük finans gerektiren, hem de akla ziyan bir proje.

Bunun yerine Atakum ' da daha akılcı ve kalıcı yapıtlar ve istihdamlar hayata geçirilebilinir. Haytap ve tüm hayvan savunurlar olarak buna karşıyız.

Kaldı ki yıllardır bu mücadeleyi vermiş ve bir kısım yunus parklarını kapattırmışız.

Sağlık bakanlığının da onayı ile yunusların, çocukları rehabilite edebildiği vargısı yanlıştır. Yüzlerce kez anlatıldı.

Yunus parkları tamamı ile ticari amaç ve yunus katliamıdır.

Yunus parklarının arka bahçesi, bir bilen olarak dram ve gözyaşıdır.

Atakum'un yeni başkanı Sayın Cemil Deveci'ye başarılar dilerken, sokak hayvanlarına duyarlılığı beklentimizdir.

Geçen hafta Tekkeköy' e gittiğimde sokak hayvanlarının çok perişan olduğunu görerek Sayın Hasan Togar'ı aradım.

"Seçim karmaşası ile bir ihmal olabilir. Derhal sokak hayvanlarımız için gerekeni yapacağım " dediğinde çok mutlu oldum. Kendilerini kutluyorum.

Aynı Hassasiyeti Çarşamba Belediye Başkanı Sayın Halit Doğan da gösterdi.

Çarşamba'da bir yılkı atının rehabilitesi için harekete geçti. At, Samsun Veterinerlik Fakültesindeki kontrollerinden sonra Doğacan Derneği ve HAYTAP iş birliği ile İstanbul'da bir çiftlikte hayatının geri kalan kısmını idame edecek.

Sayın Halit Doğan 'a tebrik ve teşekkürlerimle...

Terme ise gidip, göremediğim ama Şenol Başkanla daima tartıştığımız bir ilçe idi. Şenol bey bütün iyi niyetlerine rağmen Terme ' de sokak hayvanlarını, Terme halkına bir türlü anlatamadı.

Bu bağlamda Terme ve Bafra hayvan savunucuları daha çok çalışmalı.

Kazanmak ve kaybetmek de hayatın olağan akışı içinde olan bir kavramdır.

Kaybetmeyi bilmek ve kabul etmek de bir erdemdir.

Kazananlara başarılar...

Kaybedenlere de yine başarılar... Sonuçta tek bir hayat var, yaşaması ve yaşatılması gereken.

Bu arada sevinçle altını çizmek istediğim bir gelişmeden söz etmeliyim.

Başta Samsun Belediye Başkanı Sayın Mustafa Demir olmak üzere, Tunceli Belediye Başkanı, Ödemiş Belediye Başkanı, Trabzon Ortahisar Belediye Başkanı ve Haytap sözü veren tüm belediye başkanlarına teşekkürlerimle.

Bodrum Belediye Başkanı sevgili dost Ahmet Aras'a hem Haytap sözü verdiği hem de deve güreşlerine son vereceği çalışmalarına, hemen başlayacağını belirtmiş olması büyük mutluluk ve sevinç oldu benim için.

Nisan ayı bir geldi. Hem de pir geldi.

Sanatçı Bora Gencer albüm hasılatının önemli bir kısmını Haytap'a bağışladı.

Migros'tan sonra, Opet Petrol de ultra istasyonlarla aramıza katıldı.

Bütün sevecenliği ve dostluğu ile...

Bundan böyle Opet ultra istasyonlarında iyilik mamalarını görünce sakın şaşırmayınız!

Opet sahibesi Sayın Nurten Öztürk ve eşi Fikret Öztürk beye açık teşekkürlerimi iletiyorum.

Ayrıca Nurten Öztürk hanım efendinin, Türkiye genelinde Opet ultra istasyonlarında başlatmış olduğu hijyen ve insan sağlığı önemine verdiği değer, takdire şayandır.

Baharınız bol güneşli, merhametiniz sonsuz olsun.

Yazımı Dostoyevski'nin biz insanları anlatan bir sözü ile noktalıyorum.

"Kimi zaman insanda (hayvanca) bir zalimlik olduğu söylenir.

Bu hayvanlara yapılan korkunç bir haksızlık ve hakarettir.

Bir hayvan asla insan gibi zalim olamaz.

Böylesine ustalıklı ve sanatsal bir zalimlik sadece insanda olur."