Polyanna Pakize Hanım Teyze: 'Geçen Fatoşlar'daki günde, bizim kızlara da söyledim, TEOG mudur, nedir, kaldırdılar sınavı, pek bir iyi oldu. Neydi ayol öyle, bizim büyük torun liseye gireceğim diye kendini parçaladıydı… Dershanelere para yetiştirme derdi filan… Küçük torun şanslı, sınava girmeden dosdoğru iki sokak ötedeki imam hatibe gidecek… Olacak, bitecek…'

***

Oto galerici Ercüment: 'İyi oldu, iyi… Bizim oğlan haytanın teki zaten. Sınava girse bi cacık olacağı yoktu ki… Bizim maalledeki okul yaramaz, ama olsun. Kayınçonun maallesindeki fena değil. Onun evi kiralık gösterdi miydik, tamam bu iş…'

***

Orta üç talebesi Ebru: 'Benim pşikolocim çok bozulmuştu, bu saatten sonra sınav mınav kazanamazdım zaten. İyi ki kaldırmışlar sınav işini… Ben dersleri çekemiyorum, bi de sınav sitresi mi çekecektim…'

***

Emrullah Torpil: 'Daha ne olacah idi, milletin başını sınavla, kursla neyim ağrıtmaya lüzum yoh ki… Şu merkezdeki şey okulunun müdürünün tilefonu neydi yav, hani bizim sendika başkanının emmisinin oğlu olan… Arayalım da yukarı maalle temsilcisinin gızının gaydını şey ettirek…'

***

Ergen Gökmen: 'Benim için süper oldu, ev kız meslek lisesinin tam karşısında, iyi mi? Nihohork…'

***

İşadamı İsmet Kesenebereket: 'Bunlar küçük işler… Ben çocuğu zaten Jetgiller Kolejinde parasıylan okutacam. Sınav işi beyhude… Fakir fukara da maallesindeki okula gitsin.'

***

Ayakkabı boyacısı Bayram: 'Ne okulu, ne lisesi… Beni ırgalamıyor, çocuklar ortayı bitirdi miydi dosdoğru çalışmaya gidecek, kimi çöp toplar, kimi sanayide çırak, hiç olmadı benim gibi ayakkabı boyamaya…'

***

Ezik Mıstafa: 'Yavmaallede okusfort var da biz mi gitmedik?'

***

Orta üçlerden Kader Razı: 'Amaaan… Lise dediğin üç sene diil mi? Çok da tınnnn! Nerde olsa geçer…'

***

Özel Okul Müdiresi Gülizar Atmosfer: 'Devlet okulları bitik efendim… Ne lüzumu var, çocukları yarış atı gibi yarıştırmaya? Verin özel okula, bak biz onları nasıl inovatif, interaktif, nosyon, misyon, vizyon, erozyon sahibi birer birey haline getiriyoruz…'

***

İnternet bağımlısı ev hanımı Media Sosyal: Valla süper… Şip şak… Cepten milli eğitimdekilere konum at, çocuğun okul kaydı cebine gelsin… Ayol bi de ışınlamayı keşfetselerdi ne süper olurdu: Çocuk selfi çekerdi, vatsaptan atardık, sonra bir de bakmışsın en yakın okula, vınnnn!

***

Öğretmen Bekir Bezgin: 'Sana bi şey söyleyeyim mi… Bu milli eğitim adam olmaz. Her sene sistem değiştiriyorlar, seneye gene başka bir şey icat ederler. Takma kafana, gir dersini ver, her şeyi de görme… Su akar, yolunu bulur…'

AH KEŞKEM, KEŞKEM…

BİR: Ankara'da gazilere saldıranları Güneydoğu'da çarpışan kahraman bordo bereli askerlerimize teslim etseler…

İKİ: 'Arabalarına film çekenlere' ceza vereceklerine devletin parasıyla her türlü 'filmi çevirenlere' bir el atsalar…

ÜÇ: Samsun'un bir numaralı sosyal medya fenowoman'ı Sonseray Şıkrak, yerel televizyonlarda bir Talk Show programı yapsa…

DÖRT: A101 ile BİM'ler ucuz benzin işine bir el atsa…

SAMSUN'UN SPOR YATIRIMLARI NE OLACAK?

İşitme engelliler olimpiyatı vesilesiyle Samsun'a yağmur gibi spor tesis yatırım yağdı. Son yıllarda iki ayrı Gençlik ve Spor Bakanı yetiştiren Samsun, bunun karşılığını onlarca spor tesisi ile aldı. Çok şükür, spor tesisleri yönünden Türkiye'nin önde gelen şehirlerinden biri olduk. Hatta bu konuda dünya çapında en iyi durumdaki şehirler arasına bile girmiş olabiliriz.

Lakin bunca tesisin bir işe yaraması için kentimizin en azından ulusal çapta bir spor merkezi haline gelmesi gerekir. Bu şehir, eldeki tesisleri, doğru spor hocaları ve bilimsel sporcu yetiştirme yöntemleri ile buluşturabilmelidir. Bunu başarabilirsek beş yıl sonra Türk sporuna her alanda yıldız sporcular yetiştirebilecek potansiyele sahibiz.

Şehrimize yapılan spor yatırımları sadece futbolda değil diğer branşlarda da ulusal liglerde boy gösterecek çapta spor kulüpleri üretecek çaptadır.

Samsun'da basketbol, voleybol gibi takım sporlarında birinci lig düzeyinde boy gösterecek spor kulüpleri olmalı… Bunlardan bazıları, her sene olmasa bile arada bir Avrupa kupalarında Türkiye'yi temsil edebilmeli…

Bazı milli maçlar ve uluslararası turnuvalar Samsun'a gelmeli…

Güreş, boks ve diğer bireysel dallarda olimpik sporcu yetiştirebilmeliyiz.

Samsunspor, Türkiye Süper Ligi'nde en azından baş altı seviyesinde bir marka olmalı…

Eğer Samsun'u bir sporcu tarlasına dönüştüremeyeceksek milyonlarca Avro'luk spor tesisleri zamanla birer beton yığını haline gelir. Bakım onarımı kente yük olmakla kalmaz, birkaç bürokratın sabah sekiz akşam beş vakit doldurduğu birer devlet dairesi olarak çürür gider…

Yazık olur…