Uzun lig sürecinde takım geleceğine ışık tutacak haftalar vardır.
Elazığspor maçı öylesi olabilecek karşılaşmalardan bir tanesi.
Hafta boyunca yapılan yoğun isteklere uyan teknik ekip, Adiloviç ile takviye yaparak, forvet hattını çoğaltıp golleri peşi sıra atacağımızı düşündü zannımca.
Böylece hatalar zinciri soyunma odasında başlamış oldu.
Çok forvetle çok gol olmadığı ne yazık ki maç sonunda anlaşıldı.
Musa Aydın’ı koy orta sahana Adiloviç kalsın yanında, ileride Umar ve Mbilla yeter sana.
Samsunspor bu sezon her maça dakikaları boşa geçirerek başladı.
Deplasmanda yapıyorsun bunu da içeride bari yapma.
Daha ilk dakikalarda yediğin golle yenik başladın maça.
Olabilir.
Olabilir de beklemeye başlıyorsun.
Ne zaman direnç koymaya başlayacağım diye.
Elazığspor, klasik deplasman takımı düşüncesiyle golden sonra ileriyi pas geçti.
İkinci devreye, Recep Niyaz’ın yerine alınan Musa Aydın’ın golü beraberliği getirdiğinde, ritmini bulmuştu Samsunspor.
Karamboller, kaçırılan gol girişimleri ikinci golün habercisiydi.
Sonra ne oldu?
Erhan Altın’dan sihirli dokunuş geldi !
Maçtaki en önemli hatayı yapan teknik kadro, Taha Yalçıner’i oyundan alıp Serdar Eylik değişikliğini gerçekleştirdi.
Bu hamlede ne düşündü ve Serdar Eylik’ten ne bekledi Erhan Hoca gerçekten merak ediyorum.
Bu andan sonra yakalanan tempo aşağı doğru giderken ezilen pozisyonlar artmaya başladı.
Tribünlerden de protestolar.
Önemli haftayı lehine çeviremeyen Samsunspor, görünen o ki yeni sıkıntıları da ekleyerek lige devam edecek.