Pazarlamada birçok trend var. Bu trendlerden birisi de deneyimsel pazarlama. Deneyimsel pazarlamanın özünde müşteriye iyi şeylerin yaşatılması ve bu deneyimlerin diğer insanlar ile paylaşılması yatıyor.

Deneyimsel pazarlamanın en yoğun olarak gündemde olan alanlardan birisi, turizm sektörüdür. Turizmde bu bağlamda öne çıkan kavram ise turist deneyimi kavramıdır.

Turist deneyimi kavramının yapısına bakacak olur isek bazı unsurları dikkate almak gerekir.

  1. Geçmiş deneyimler: Turistin o bölgedeki geçmişte yaşadığı deneyimler.
  2. Başkalarının deneyimleri: O bölgeye gelen başka insanların anlattıkları
  3. Medya Tanıtımı: O bölge ile ilgili olarak medyada çıkan her türlü iletişim faaliyeti

Bu 3 unsur biraraya geldiğinde turist gideceği yerin planlamasını yapar ve destinasyon seçimine karar verir. Bundan sonra kişi gideceği yöne doğru seyahat etmeye başlar. Kişi o bölgeye seyahat ettikten sonra, çevre gezileri, alışveriş, konaklama, etkinlikler ve yerel seyahatten oluşan destinasyon deneyimi gerçekleşir.

Kişi bu aktiviteyi gerçekleştirdikten sonra geldiği yere/eve dönüşü gerçekleştirir. Evine döndükten sonra gittiği destinasyon ile ilgili olarak etrafındakilerle sohbet eder; hatıralarını anlatır; fotoğraf ve video paylaşır ve getirdiği hediyelik eşyaları, eşine dostuna hediye eder.

Tüm bu sürecin sonunda kişi bir sonraki sefer tekrar oraya gidip gitmemeyi düşünür ve buna göre hareket eder.

Bu süreci baştan sona düşündüğümüzde; gelen kişilerin kentimizden sağlıklı ve güzel hatıralar ile ayrılmasını sağlamak gerekiyor. Bunun için de tüm kentin bu çerçevede düşünmesi ve bu doğrultuda hareket etmesi gerekir.

Pazarlamada müşteriyi çeşitli şekillerde sınıflandırmak mümkün. Bu sınıflandırmalardan bir tanesi de iç müşteri ve dış müşteri şeklinde yapılan sınıflandırmadır. İç müşteri o organizasyonun çalışanları dış müşteri ise o organizasyonun ürününü sattığı müşteriler/tüketicilerdir.

Öncelikle hemen hatırlatmakta fayda var. İç müşterisi memnun olmayan bir organizasyonun dış müşterisini memnun etmesini beklemek hayalcilik olur. Bu çerçeveden bakıldığında; önce yerel halkın kenti iyi tanıması, turizme değer varlıkları bilmesi ve söz konusu varlıklar hakkında her yerde olumlu şekilde konuşmasını sağlamak lazım. Bunun için de yerel idarecilere büyük görevler düşüyor.

Sonrasında da kente gelen yerli ve yabancı turistler için yapılacak olan etkinlik sayısını artırdığınız zaman ve bu yerleri tanıtımını sağlıklı şekilde yaptığınızda, kişiler merak edecek ve daha fazla zaman geçirmek isteyecektir.

Yerli ya da yabancı turistlere akıllarında çıkmayacak olumlu deneyimler yaşatmak gerekiyor. Unutmamak gerekir ki bir kişi oyunun herhangi bir şekilde parçası ise ya da başka bir anlatım ile kişi yapılan etkinliklere katılıyor veya sergilenen performansın bir parçası ise bu durumda orası için daha güzel şeyler söyleyecek ve bu duygu ve düşüncelerini arkadaşları ile doğrudan veya sosyal medya mecralarını kullanarak deneyimlerini paylaşacaktır.