Geldi ve gidiyor...
Manevî atmosferin zirveye taşındığı Ramazan ayı, birçok kişi gibi benim de uyku düzenimi değiştirdi. Uykusuzlukla birlikte temposu yüksek bir koşturmacanın son günlerindeyiz.
Bu ayda etkinliklere daha da hız vermeye çalıştık.
Gıda ve adak kurban eti dağıtımı, ailelerle iftar yemekleri, fitreler, zekatlar…
Yalı Cafe'deki Atakum Belediyesi'nin Ramazan evlerinde yine standımız vardı. Derneğin tanıtılmasına katkı sağlama adına bu yıl biraz farklı bir görüntü sergiledik.
Kabul ettiğimiz ikinci el kitap bağışlarını fiyat tespiti yapmadan satışa sunduk. Herkes alacağı kitabın fiyatını kendisi tespit etti. Gözlemlerimiz sonucunda, bundan sonra kitap üzerine farklı açılımları toplumla paylaşabileceğimiz kanaati bizde hasıl oldu.
Okuma alışkanlığının kaybolduğu günümüzde, toplumumuzda nesli tükenmeye yüz tutan kitap aşığı çocuklarımızla ve her yaştan insanla tanıştık. İnsanlarla kitap sevgisi ve okuma alışkanlığı üzerine tatlı sohbetlerimiz oldu.
Ailelerimize verilen ve gelenekselleşen iftar yemeklerimiz değişik yerlerde, farklı kesimlerin katkılarıyla gerçekleşti. Bu yemeklerin finali DSİ 7. Bölge Müdürlüğü Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşti. Her yıl olduğu gibi yemeğin mali boyutunu üstlenen DSİ camiasındaki tüm arkadaşlara canıgönülden teşekkür ediyorum.
Yemekte farklı bir mesajı gündeme taşıdık.
Protokol masasına lösemiyi yenmiş çocuklarımızı oturtmamızın bir anlamı vardı.
Vurgu,'Lösemi alt edilebilir bir hastalıktır' mesajıydı.
Lösemiyle savaşın galibi elele tutuşan çocuklarımız 'Zafer bizimdir!' resmini kamuoyuyla paylaştı. Çocuklarımız program sonunda bayram harçlıklarını alarak ayrı bir sevinç yaşadı.
Lösemiyi yenen çocuklarımızın vitrine çıkması, umut aşılamaya yönelikti.
Birkaç gün sonra çocukları tedavi gören iki annenin şu ifadeleriyle karşılaştık: 'Kenan abi, lösemiyi yenmiş çocuklarımızı protokolde görünce; bizlerin umudu daha da arttı. İnşallah sonlarına geldiğimiz tedavilerimizde önümüzdeki yıl bizim çocuğumuz da o protokol masasına oturacak, değil mi?'
O verilen umutlar anneleri babaları hayata bağlıyor.
O yemeklerdeki birlik, beraberlik, dayanışma ruhu insanları sarmalıyor.
Ayrı evlerde yaşansa da, bizlerin çekirdek değil genişleyen aile toplumu olduğumuz gerçeğini bir kez daha hissettik. Ve bir Ramazan daha böyle geçiyor...
Herkese iyi bayramlar diliyoruz.
[email protected]