Hafta içi Ankara'da görev yapan bir bilim insanı ile iki kez bir araya gelme şansını yakaladım. Birinci görüşmemizden sonra ikinci görüşme için söz alarak görüşmede birlikte çalıştığım ekip arkadaşlarımın da katılımını sağladım. Amacım 'Bilgi mi, üretmek mi' sorgulamasını arkadaşlarıma yaptırabilmekti. Zira Orta Gelir Tuzağının göbeğinde bulunan ülkemizin 'Tersine Mühendislikle' gelebildiği yer ve gidebileceği yer, bilim ve akıl orjinli düşünen herkes tarafından öngörülebiliyordu.

Sohbete işimizle ilgili teknolojik konuşmalarla başlasak ta sohbetin yönü mecburi istikametine yani bilime döndü. Bilim insanı; Türklerin Orta Asya'dan başlayan süreçlerinden Anadolu'ya oradan Dünyaya açılma süreçlerinde bilinenin aksine bilek gücü, cengaverlik ile değil bilim ve biriktirilen bilgi ile başarıyı sağladıkları girizgahı ile başladı konuşmasına. Türklerin o dönem rakiplerine savaşlarda sağladığı en önemli üstünlüğün 'Yay ve Ok' olduğunu, bunun da rakiplerine göre daha uzun menzil ve şiddet ikilisi ile başarıyı getirdiğini ifade etti. Türk yaylarının yapımında ağaç, kemik, sinir ve tutkalın kullanıldığını, ağaçların akça ağaç ve kızılcık ağacı sürgünlerinden seçildiğini, kemik kısmının öküz veya manda boynuzundan oluştuğunu, yaya gerilen ve atış hızı sağlayan sinirin ise öküzün bilek ve dizi arasından elde edilen etin suda bekletilerek hücre duvarlarının eritilmesi sonucu geriye kalan tendonlardan elde edildiğini bir çırpıda anlattı. Bunun bir bilgi olduğunu ve rakiplerinin bu bilgiye sahip olmamasından dolayı savaşlarda üstünlük sağladıklarının altını çizdi.

Ukrayna'da düzenlenen bir havacılık fuarında tırmanma açısı muadillerine göre 2 derece daha iyi olan bir uçağın üretim yetkililerine işin sırrını sorduğunda, bu açıyı yakalamak için 12 tekerlekli 2 kamyonun kasasını dolduracak kadar kağıtla yapılan hesaplamalar sonucu cevabını aldığını anlatarak bilgiye erişmenin zorluğunu ve harcanan emeğe örnekleme yaptı.

Aslında yakın bir zamanda, bilgi üstünlüğünün sağladığı avantaja dair bir örnek oluşmuştu: Suriye'ye hava saldırısında bulunan İsrail uçaklarına Suriye hava koruma sistemlerinin müdahale edemediği savunma sanayi uzmanları tarafından gündeme getirilmiş, nedenin de İsrail'in sahip olduğu elektronik harp bilgi ve teknolojisi olduğu üzerinde uzlaşılmıştı.

İçerisinde bulunduğumuz Orta Gelir Tuzağından çıkabilmek için yüksek katma değerli, teknolojik skoru yüksek ürün ve hizmet üretimine geçebilmemiz gerekiyor. Ancak bu şekilde ihracat Kg fiyatını 1,5$'dan üst rakamlara taşımamız mümkün. Bunu da ancak bilimin ve aklın doğrultusunda, kaynakları verimli kullanarak gerçekleştirebiliriz.

Düşünsenize rüyalarımıza giren , hayal ettiğimiz obje/nesnelerin isimlerinin ne kadarını biz, babalarımız, dedelerimiz , atalarımız vermiştir?...

Tersine Mühendislik ile nereye kadar?...

Sağlıcakla