İYİ Parti Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hayati Tekin, seçildiği takdirde Kurtuluş Yolu'na Topal Osman'ın heykelini dikeceğini, ancak Çerkes Ethem'in heykelini dikmekte tereddütleri olduğunu söyleyince istemeden de olsa üzeri küllenmiş bir yakın tarih tartışmasının fitilini yeniden ateşlemiş oldu.

Samsun'da gerçekten önemli bir hemşeri lobisi bulunan Çerkes kökenli vatandaşlarımızın bazıları bu açıklamayı tepkiyle karşıladı. Hayati Bey de bir olgunluk gösterdi, yanlış anlaşıldığını ifade ederek gerekli özür açıklamasını yaptı.

Mesele tatlıya bağlandığına göre bize de kısa bir tarih bilgisi verdikten sonra bu tartışmadan hayırlı bir netice çıkartmanın yollarını aramak düşer.

ŞAPSIĞ ETHEM BEY

Efendim, lafa ortasından girelim. Çerkes Ethem hain filan değildir. Dönemindeki birçok benzer isim gibi son tahlilde bir çete lideri olan Ethem Bey, hem Osmanlı'nın son yıllarında, hem de Kurtuluş Savaşının başlangıcında milli duygular ile hareket eden bir halk önderiydi.

İki ağabeyini Rum çetelerle çatışırken yitiren, kendisi de Balkan Harbi yıllarında Bulgarlarla girdiği bir çatışmada yaralanan Çerkes Ethem, Yunan işgalinin başladığı 1919 yılında sert bir direniş hareketi başlatmıştı. Aydın ve Manisa bölgesindeki Efeler nasıl hiçbir makamdan emir almaksızın, sadece taşıdıkları milli duygularla Yunan işgaline direniş gösterdiyse, Çerkes Ethem de etrafında toplanan gençlerle beraber Yunanlılar'a kök söktürmeyi başarmışlardı.

Kurtuluş Savaşının erken döneminde sadece Yunanlılarla değil, Padişah yanlısı gerici ayaklanmaların bastırılmasında Ankara hükümetinin yanında büyük yararlıklar göstermişti.

Lakin, 1921'de Mustafa Kemal Paşa, Yunan işgali ile baş edebilmek için düzenli bir milli ordu kurulmasına ihtiyaç duyulduğuna karar verince işin rengi değişmeye başladı. Özgür karakterli bir adam olan Çerkes Ethem, düzenli ordunun bir parçası olmayı kabul etmedi. Ankara hükümetinin kurduğu ordunun disiplinine girmek istemedi ve bunun yerine kendi hakim olduğu bölgede kontrolü elinde tutmak istedi. Ankara hükümeti üzerine asker gönderince, emrindeki birliklerin bir kısmı çatışmaya girmeyi reddederek saf değiştirdi. Bunun üzerine Çerkes Ethem de mahiyetindeki az sayıdaki kişiyle birlikte Yunanlılara sığındı.

ASLA HAİN DEĞİLİM

Mayıs 1921'de gıyabında idama mahkum edilen Ethem Bey, Yunanistan üzerinden Berlin'e geçti. Daha sonra ömrünün kalanını Mısır ve Ürdün'de geçirerek 1948'de gurbette vefat etti.

Şapsığ Çerkes oymağından Bandırmalı Ali Efendi'nin en küçük oğlu olan Ethem Bey, savaş sonrası çıkan af yasasına rağmen yurda geri dönmedi. Çerkes Ethem, hatıratında "Aziz vatan için herkesten önce yola çıktığını" yazar ve cümlelerini şöyle tamamlar: "Belki çok hatalarım oldu ama asla vatan haini olmadım."

Birçok tarihçi, Çerkes Ethem'in milli duygular ile hareket eden, ama düzenli orduya katılmamak gibi önemli bir hata yaptığı için bunun bedelini ömür boyu sürgün hayatı yaşayarak ödeyen bir çete lideri olduğunda hem fikir...

"Çerkes" sıfatını taşıması ve soy kimliğini sakınmadan söylemesi nedeniyle Türkiye'deki Çerkes kökenliler arasında saygı gören Ethem Bey'e hain denilmesi, bu camiada derin bir tepkiye yol açıyor.

Hayati Tekin, öyle anlaşılıyor ki Kurtuluş Yoluna Çerkes Ethem'in heykelini dikmek istediğini yakın çevresindeki bir tarih öğretmeniyle paylaşmış. Ancak hakkında anlatılanlar nedeniyle tereddüde düşmüş. Samimi kişiliği nedeniyle bu tereddüdünü kameralar önünde ifade edince de Çerkes lobisinden beklemediği bir tepki aldı.

Neyse ki medenice özür diledi, aklı başında insanlar olan Çerkesler de onun bu samimi davranışını olgunlukla karşıladı. Konu tatlıya bağlanmış oldu.

SAMSUNLU ÇERKES EKREM

Tam da bu aşamada bir yapıcı öneriyle konuya müdahil olmak istiyorum. Aslında bu fikir, bana ait değil. Değerli kardeşim Yavuz Yazgan bana bir hatırlatma yaptı, konuyu araştırınca bunun iyi bir fikir olabileceğini gördüm.

Size Kurtuluş Savaşı yıllarında başka bir Çerkes halk kahramanından bahsedeceğim: Çerkes Ekrem!

Soydaşı Ethem Beyden farklı olarak, Canbulatoğlu Çerkes Ekrem Bey Bandırmalı değil, özbeöz Samsunlu bir yiğitmiş. Kavak'ın Karlı köyünde 1887 tarihinde doğan Ekrem Bey, genç yaşlardan itibaren gözü pekliğiyle çevresinde tanınmaya başlamış. 1. Dünya Savaşı yıllarında artan Pontus çeteleri ile mücadele eden saygın bir kahraman olmuş. Çatışmaya girdiğinde saklanmak yerine mermi yağmuru altında ileri atılması nedeniyle hakkında kurşun işlemediğine dair efsaneler üretilmiş.

19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Mustafa Kemal Paşa'yı Kavak'ta karşılayan Kuvvayı Milliyeciler arasında adı sayılan Ekrem Bey, onu uğurladıktan çok kısa bir süre sonra Erbaa yakınlarında Pontus çeteleriyle girdiği bir çatışmada şehit düştü.

Bugün, Yabancılar Pazarı kenarındaki Kurtuluş iskelesinde heykeli bulunan isimlerden birisi olan Çerkes Ekrem, her ne kadar Çerkes Ethem kadar ünlü olmasa da Kurtuluş Savaşının kahramanlarındandır.

GELELİM ÖNERİMİZE

Seçimi kim kazanır orasını bilemeyiz... Belki İYİ Parti adayı Hayati Tekin belki de Ak Partinin adayı Mustafa Demir... Bunu 1 Nisan sabahı hep beraber göreceğiz.

Ancak kim kazanırsa kazansın, Kurtuluş Yolu projesi devam edecek... Bu proje kapsamında Kurtuluş Savaşında imzası bulunan isimler, çeşitli şekillerde bu güzergahta hatırlanacak...

Elbette önceleri yararlık gösterdiği halde sonradan yolu Ankara ile ayrılan Çerkes Ethem, bir rölyefte anımsanabilir.

Ancak, bu uğurda şehit düşen Samsunlu Çerkes kökenli bir halk kahramanı olan Canbulatoğlu Çerkes Ekrem Bey'in gösterişli bir heykeli Kurtuluş Yolunun uygun bir yerine dikilebilir.

Böylece Hayati Bey'in istemeden başlattığı ve sonradan tatlıya bağlanan polemikten de hayırlı bir sonuç doğmuş olur.