Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Trabzon İl Temsilciliği'nin daveti üzerine gençlerle buluşan Cora, yeni anayasa üzerine bilgilendirmelerde bulunurken, Adnan Günnar ise Akçaabat ilçesinde vatandaşlarla buluştu, esnaf ziyaretleri yaptı.TÜGVA İl Temsilciliği'nde konuşan Cora, mevcut sistemde sınırsız yetkileri olan ancak yaptıklarından anayasal olarak sorumsuz bir Cumhurbaşkanı bulunduğunu hatırlattı. Cora, yeni anayasa ile hukuken de siyaseten de sorumlu bir Cumhurbaşkanı Modeli önerdiklerini ifade ederek 'Mevcut Anayasa'da yetki çok, sorumluluk yok. Neden? Çünkü 12 Eylül'ü yapan darbeci zihniyetin cumhurbaşkanlığı makamı ile kendisine korunaklı liman yaptı. Bakın mevcut 105. Madde çok açık, ne diyor? 'Cumhurbaşkanı'nın resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine, Anayasa Mahkemesi dahil yargı mercilerine başvurulamaz' Yani mevcut sistemde Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten yargılanabiliyor. Onun da karşılığı yok. Önerdiğimiz sistemde ise bir defa Cumhurbaşkanının artık halka karşı sorumluluğu var. Hukuka aykırı yapacağı eylemlerde de her türlü dava yoluyla mahkemeleri harekete geçirebilirsiniz. Parlamento denetimi var. Bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önerge ile soruşturma açılması istenebilir. Bu yolla Cumhurbaşkanı Yüce Divan'a gönderebilir, Cumhurbaşkanlığı sona erebilir ve dahi bir daha seçilemez duruma gelebilir. Şimdi soruyorum hangi sistemde Cumhurbaşkanı daha sorumludur? Hangi sistemde Cumhurbaşkanı karar ve işlemlerinde daha titiz davranmak mecburiyetindedir? Elbette Yeni Anayasa ile Cumhurbaşkanı Milletimize karşı daha yüksek bir sorumluluğa sahip olacaktır. Öyle 'Sınırsız yetki, sınırlı sorumluluk ' artık yok; yetki ve sorumlulukta dengeyi gözeten bir Hükümet Modeli öneriyoruz' dedi.Memleket için 'evet'AK Parti Trabzon Milletvekili Adnan Günnar, Akçaabat ilçesinde esnaf ziyaretlerinde bulundu. Pulathane İş Merkezi'nde, İnönü Caddesi ile Kasap Sokak'ta hemşehrileri ile referandum üzerine istişarelerde bulunan Günnar, 'Günümüzde sistem krizinin olmamasının nedeni, Cumhurbaşkanımızın kurucu lideri olduğu AK Parti'nin parlamentoda çoğunlukta olması, Başbakanımızla uyumlu bir çalışma sergilenmesidir. Şu andaki uyumun sonsuza kadar devam edeceğini öngörebilirmiyiz? tabiki de hayır. Farklı bir siyasal tablonun da çıkması muhtemeldir ki çok partili sisteme geçildiği günden günümüze kadar bu durumları çokça yaşadık ve ağır bedelleri beraberce ödedik. Koalisyonların olumsuz yanlarını İtalya'dan sonra yaşayan ikinci ülkeyiz. Seçim kampanyaları esnasında siyasi partiler birbirilerine olmadık sözleri söyleyecek seçim bittiğinde de çoğunluk sağlanamayınca hadi beraber hükümeti kurun bakalım diyeceğiz. Oldu mu şimdi? Olmadı tabi hiçbir zamanda olmamıştır. Seçimler sonrası gerilimlerin anayasal mekanizmalar içinde çözümü çok zor olmuştur. Bütün bu olumsuzlukların meclis başkanını seçme aşamasında, hükümeti kurma çalışmalarında,meclisin yasama çalışmalarında ve daha birçok konuda devamlılık gösterdiğini en iyi bilen bir milletiz. Ortaya çıkan bu durum ülkemizin tüm katmanlarına sirayet etmekle kalmayıp milletimizin moral motivasyonunu olumsuz etkileyip siyasetçiyi ve siyaset kurumunu da yıpratmış oluyordu. Parlamenter sistemde 2001'de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında çıkan gerilimin ülke ekonomisine nelere mal olduğunu unutmamamız gerekir. Halihazırdaki sistemimizde cumhurbaşkanı farklı başbakan farklı siyasi eğilimlerde oldukları ya da aralarında uyum olmadığını düşündüğümüz takdirde hepimizinde içinde olduğumuz aracın direksiyonunun ne tarafa kim tarafından ne zaman çevrileceğini kimse bilemez. Ama bilinen ve değişmeyen bir gerçek var o da kaosdur. Bu yüzden bizim gibi koalisyonlardan bunalan günümüz İtalyasında koalisyonlar yasaklandı ve hükümet kurulabilme aşamasındaki sorunlar bertaraf edildi. Artık sıra bizde' diye konuştu.