Çocuklarımızı, gençlerimizi üretken bireyler olarak yetiştirmek,böylece kendilerini mutlu hissetmelerini sağlamamız gerekiyor. Üreten insan kendini değerli hisseder, hissetmelidir de… Çünkü emek, en yüce değerdir.
Eğitimin ezbere dayalı olduğundan herkes yakınıyor. Çocuklar mutlu değil, gelecekten umutlu değiller. Veliler ve öğretmenler, sistemin, öğrencileri yararlı, anlayışlı, ölçülü, olumlu ve saygılı insanlar olarak yetiştiremediğinden yakınıyor. Herkes ortada önemli bir sorunun olduğunu biliyor,ama çözüm üretemiyor.
Nüfusumuzun yarısı genç. 18-25 yaş arası 10 milyon gencimiz,18 yaşın altında da yaklaşık 20 milyon çocuğumuz var. Bu genç nüfus, önemli bir zenginliktir iyi yetişirse,ama üretken olmadıklarında ise büyük sorun olurlar.
Celal Bayar Ün.İlahiyat Fak.Dekanı Soma’da ölenler için “Onlar için sevindirici durum, uyuşturucu ticareti yaparken bir çatışmaya girip ölebilirlerdi de.” diyerek yoksulların başka seçenekleri yokmuş gibi fetva vermiş. Bu kafalarla olmaz ama!..
OECD; sorgulayan, üretken bir eğitimle GSMH’mızın yedi kat artabileceğini yaptığı araştırmalara dayanarak açıkladı geçenlerde.
Peki çözüm ne?
Ezberci eğitim yerine araştırmaya, incelemeye ve üretime dönük bir eğitim. Bunun için de bütün sınavlar, kurslar, özel dersler yerine okullara dönülmeli:
Okullar; temiz,sevimli, çocukların tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek biçimde donatılmalı.
Öğretmenler, yeniden güvenilir, saygın insanlar olarak toplumsal kabul görmeli, sosyo- ekonomik koşulları düzeltilmeli.
Yaparak yaşayarak öğrenen öğrenciler, bir üst öğrenime ilgi, istek ve yeteneklerine göre yönlendirilmeli.
Sağlıklı olmadığı, öğrencilerin yeteneklerini ölçmekten uzak olduğu iyice anlaşılmış, fakat yerine yeni bir yöntem konulamadığı için de vazgeçilemeyen bütün sınavlar kaldırılsın.
İsteyen herkesin, “istediği kadar, istediği gibi” bir eğitim almasını sağlayalım.
Dünyada birinci lige çıkarız...