Alman otomotiv devi BMW, ABD'nin Güney Carolina eyaletinde iX5 ve iX7 elektrikli SUV modellerini üretmek üzere büyük bir yatırım planı açıkladı.
Güney Carolina Tesisine 1,53 Milyar Avroluk Dev Yatırım
BMW, elektrikli araç vizyonunu ABD'ye taşıyor. Şirket, Güney Carolina’daki dev üretim tesisini elektrikli araçlara uygun hale getirmek için 1 milyar avro ayırırken, bölgeye 631 milyon avro yatırımla yeni bir pil montaj fabrikası da kuracak.
Bu stratejik hamle, BMW'nin 2030 yılına kadar en az altı farklı elektrikli SUV modeli üretme hedefinin bir parçası.
iX5 ve iX7 Modelleri 2026 ve 2027'de Üretime Girecek
İlk Amerikan yapımı tam elektrikli model BMW iX5, 2026 yılında üretim bandına çıkacak. Mevcut iX’in halefi olacak bu araç, Tesla Model X ve Cadillac Vistiq gibi rakiplerle yarışacak. Hemen ardından, 2027’de BMW iX7 tanıtılacak. Bu üç sıralı büyük SUV, Cadillac Escalade IQ gibi segmentin devleriyle rekabet edecek.
Ayrıca, coupe formunda iX6 isimli yeni bir modelin de ilerleyen dönemde seriye katılması bekleniyor.
BMW CLAR Platformunu Kullanıyor, Ancak Neue Klasse Teknolojileriyle Güçlendiriliyor
BMW, iX5 ve iX7 modellerini, benzinli motorlarla da uyumlu olan CLAR platformu üzerinde geliştirecek. Bu platform, hem içten yanmalı hem de elektrikli araçları aynı üretim hattında üretme imkanı sunuyor.
Ancak bu araçlar, BMW’nin yeni nesil EV platformu olan Neue Klasse teknolojilerinden de faydalanacak. Gelişmiş elektrik motorları, yeni nesil silindirik piller ve gelişmiş yazılım kontrol sistemleri bu modellerde yer alacak.
%30 Daha Hızlı Şarj ve 900 km'ye Varan Menzil Vaat Ediliyor
BMW, yeni pil teknolojisinin şarj sürelerini önceki modellere göre %30 oranında kısaltacağını belirtti. Silisyum karbür yarı iletkenler gibi ileri teknoloji malzemeler sayesinde menzilin de ciddi şekilde artması bekleniyor. iX5 ve iX7 için kesin menzil verileri açıklanmasa da, şirket Neue Klasse platformlu araçlarda 901 km'ye kadar menzil hedeflediğini duyurdu.
Amerika'da Üretim, Global Risklerden Koruyor
BMW, hem elektrikli araçlarını hem de pillerini ABD'de üreterek, uluslararası ticaret tarifelerinden ve tedarik zinciri risklerinden kaçınmayı hedefliyor. Bu yerelleşme stratejisi, şirketin Amerikan pazarındaki rekabet gücünü artıracak.