Politikasız bir nefes düşünebilir misiniz? Bu soruyu düşünerek okuyabilir miyiz?

Politikayı, ' devlet ve memleketi yönetme sanatı ve ilmi' olarak kabul edersek politika gerekli midir? Ya da herkes politika yani devlet yönetimi ile ilgilenmeli midi?

İnsan ve yönetim kavramları iç içedir. İnsansız devlet, devletsiz bir toplum düşünemeyiz. Devletsiz cemaatler- toplumlar görünürde var olsalar da onların devlet bağ ve geleneklerinden daha güçlü bağ oluşturan yönlendirici kutsal değerleri vardır.

Yapılan kazı çalışmalarında her zaman ilk basit toplumlardan günümüz karmaşık toplumlarına kadar karşılaşılan iki önemli bulgulardan birisi din, diğeri ise yönetimdir. Yönetim ile ilgilenen herkes politika ile ilgileniyor demektir.

Politikanın konusu iktidardır. Politika, inançların ve ideolojilerin iktidar olma aracıdır. Politikanın konusu iktidar olunca, referansları da önemli olmaktadır. İktidar demek hükmetmek, yönetmek ve egemen olmak demektir.

Her insanın doğru ya da yanlış, hak ya da batıl bir inanca sahip olduğunu biliyoruz. İnançların ' inhisarcılık' ilkesini göz önünde bulundurursak, her yöneticinin sahip olduğu inancını uygulama (Mevlana'nın ifadesiyle, küp, içindekini sızdırır) azminde olacağı gerçeği ortaya çıkar.

Tabii ki, insanlık dışı baskı ve dayatma olmazsa sahip olduğu değerleri uygulamak ister.

Politikacının iktidarının referansları, sahip olduğu değerlerdir.

Örneğin; Müslümanın referansları İslam ise, Liberalistin de liberalizm olur.

İslam inancında yönetimle ilgilenmek Farz-ı kifayedir.

Müslümanların işlerini adaletle yürütmek farzdır. Birileri ilgilenmezse herkes sorumludur. Müslümanların işlerini adaletle yürüten bir grup bulunursa ilgilenmeyen Müslümanlardan sorumluluk kalkar. Çünkü İslami yönetimde adalet esastır. Tüm yönetimlerin meşruiyet dayanağı adalettir.

Bu nedenledir ki, İslami algılarda herkes şu ya da bu şekilde yönetimle ilgilenme zorunluluğu oluşmaktadır. Aksi halde Platon'un ifadesiyle, 'Devlet işleriyle uğraşmaktan kaçınanların çekecekleri ceza, devlet işlerinin kendilerinden erdemsiz insanların eline geçmesine' razı olmaktır. İslam alimleri politikayı, 'Müslümanların terk edemeyeceği bir uğraş ve görev ile, öğrenmek zorunda oldukları bir ilim' olarak kabul etmektedirler.

Bunun içindir ki, politika ile Müslümanlar ilgilenmeli, memur- işçi ayırımı gibi istisnalar kaldırılarak herkese imkan tanınmalıdır. Selam ve sevgi ile…

Politikasız bir nefes düşünebilir misiniz? Bu soruyu düşünerek okuyabilir miyiz?

Politikayı, ' devlet ve memleketi yönetme sanatı ve ilmi' olarak kabul edersek politika gerekli midir? Ya da herkes politika yani devlet yönetimi ile ilgilenmeli midi?

İnsan ve yönetim kavramları iç içedir. İnsansız devlet, devletsiz bir toplum düşünemeyiz. Devletsiz cemaatler- toplumlar görünürde var olsalar da onların devlet bağ ve geleneklerinden daha güçlü bağ oluşturan yönlendirici kutsal değerleri vardır.

Yapılan kazı çalışmalarında her zaman ilk basit toplumlardan günümüz karmaşık toplumlarına kadar karşılaşılan iki önemli bulgulardan birisi din, diğeri ise yönetimdir. Yönetim ile ilgilenen herkes politika ile ilgileniyor demektir.

Politikanın konusu iktidardır. Politika, inançların ve ideolojilerin iktidar olma aracıdır. Politikanın konusu iktidar olunca, referansları da önemli olmaktadır. İktidar demek hükmetmek, yönetmek ve egemen olmak demektir.

Her insanın doğru ya da yanlış, hak ya da batıl bir inanca sahip olduğunu biliyoruz. İnançların ' inhisarcılık' ilkesini göz önünde bulundurursak, her yöneticinin sahip olduğu inancını uygulama (Mevlana'nın ifadesiyle, küp, içindekini sızdırır) azminde olacağı gerçeği ortaya çıkar.

Tabii ki, insanlık dışı baskı ve dayatma olmazsa sahip olduğu değerleri uygulamak ister.

Politikacının iktidarının referansları, sahip olduğu değerlerdir.

Örneğin; Müslümanın referansları İslam ise, Liberalistin de liberalizm olur.

İslam inancında yönetimle ilgilenmek Farz-ı kifayedir.

Müslümanların işlerini adaletle yürütmek farzdır. Birileri ilgilenmezse herkes sorumludur. Müslümanların işlerini adaletle yürüten bir grup bulunursa ilgilenmeyen Müslümanlardan sorumluluk kalkar. Çünkü İslami yönetimde adalet esastır. Tüm yönetimlerin meşruiyet dayanağı adalettir.

Bu nedenledir ki, İslami algılarda herkes şu ya da bu şekilde yönetimle ilgilenme zorunluluğu oluşmaktadır. Aksi halde Platon'un ifadesiyle, 'Devlet işleriyle uğraşmaktan kaçınanların çekecekleri ceza, devlet işlerinin kendilerinden erdemsiz insanların eline geçmesine' razı olmaktır. İslam alimleri politikayı, 'Müslümanların terk edemeyeceği bir uğraş ve görev ile, öğrenmek zorunda oldukları bir ilim' olarak kabul etmektedirler.

Bunun içindir ki, politika ile Müslümanlar ilgilenmeli, memur- işçi ayırımı gibi istisnalar kaldırılarak herkese imkan tanınmalıdır. Selam ve sevgi ile…

Politikasız bir nefes düşünebilir misiniz? Bu soruyu düşünerek okuyabilir miyiz?

Politikayı, ' devlet ve memleketi yönetme sanatı ve ilmi' olarak kabul edersek politika gerekli midir? Ya da herkes politika yani devlet yönetimi ile ilgilenmeli midi?

İnsan ve yönetim kavramları iç içedir. İnsansız devlet, devletsiz bir toplum düşünemeyiz. Devletsiz cemaatler- toplumlar görünürde var olsalar da onların devlet bağ ve geleneklerinden daha güçlü bağ oluşturan yönlendirici kutsal değerleri vardır.

Yapılan kazı çalışmalarında her zaman ilk basit toplumlardan günümüz karmaşık toplumlarına kadar karşılaşılan iki önemli bulgulardan birisi din, diğeri ise yönetimdir. Yönetim ile ilgilenen herkes politika ile ilgileniyor demektir.

Politikanın konusu iktidardır. Politika, inançların ve ideolojilerin iktidar olma aracıdır. Politikanın konusu iktidar olunca, referansları da önemli olmaktadır. İktidar demek hükmetmek, yönetmek ve egemen olmak demektir.

Her insanın doğru ya da yanlış, hak ya da batıl bir inanca sahip olduğunu biliyoruz. İnançların ' inhisarcılık' ilkesini göz önünde bulundurursak, her yöneticinin sahip olduğu inancını uygulama (Mevlana'nın ifadesiyle, küp, içindekini sızdırır) azminde olacağı gerçeği ortaya çıkar.

Tabii ki, insanlık dışı baskı ve dayatma olmazsa sahip olduğu değerleri uygulamak ister.

Politikacının iktidarının referansları, sahip olduğu değerlerdir.

Örneğin; Müslümanın referansları İslam ise, Liberalistin de liberalizm olur.

İslam inancında yönetimle ilgilenmek Farz-ı kifayedir.

Müslümanların işlerini adaletle yürütmek farzdır. Birileri ilgilenmezse herkes sorumludur. Müslümanların işlerini adaletle yürüten bir grup bulunursa ilgilenmeyen Müslümanlardan sorumluluk kalkar. Çünkü İslami yönetimde adalet esastır. Tüm yönetimlerin meşruiyet dayanağı adalettir.

Bu nedenledir ki, İslami algılarda herkes şu ya da bu şekilde yönetimle ilgilenme zorunluluğu oluşmaktadır. Aksi halde Platon'un ifadesiyle, 'Devlet işleriyle uğraşmaktan kaçınanların çekecekleri ceza, devlet işlerinin kendilerinden erdemsiz insanların eline geçmesine' razı olmaktır. İslam alimleri politikayı, 'Müslümanların terk edemeyeceği bir uğraş ve görev ile, öğrenmek zorunda oldukları bir ilim' olarak kabul etmektedirler.

Bunun içindir ki, politika ile Müslümanlar ilgilenmeli, memur- işçi ayırımı gibi istisnalar kaldırılarak herkese imkan tanınmalıdır. Selam ve sevgi ile…