Ege’nin en güzel köşelerinden biri olan Cunda, tarihi dokusu, sakin sokakları ve doğal güzellikleriyle yılın her mevsimi ziyaretçilerini büyülüyor. Ayvalık’a bağlı bu şirin ada, hem geçmişin izlerini taşıyan mimarisiyle hem de doğayla iç içe koylarıyla Türkiye’nin en özel tatil rotalarından biri haline geldi. İşte Cunda’da mutlaka görülmesi gereken yerler...

Rum Mimarisiyle Zaman Yolculuğu

Cunda sokaklarında yürürken kendinizi adeta bir film sahnesindeymiş gibi hissedersiniz. Renk renk panjurlu Rum evleri, taş duvarlar ve daracık Arnavut kaldırımı sokaklar, adanın geçmişine dair çok şey anlatır. Bu yapılar, 19. yüzyıldan kalma ve çoğu zaman aslına uygun olarak restore edilmiştir. Fotoğraf tutkunları için adeta açık hava stüdyosu olan bu sokaklar, Cunda’nın ruhunu anlamanın en güzel yoludur.

Beyond Consultancy İle Hollanda Şirket Kuruluşu Nasıl Gerçekleşir?
Beyond Consultancy İle Hollanda Şirket Kuruluşu Nasıl Gerçekleşir?
İçeriği Görüntüle

Taksiyarhis Kilisesi ve Rahmi Koç Müzesi

Cunda’nın en dikkat çeken yapılarından biri olan Taksiyarhis Kilisesi, tarihi dokusu korunarak restore edilmiş ve 2014 yılında Rahmi M. Koç Müzesi olarak ziyaretçilere açılmıştır. Müzede, denizcilikten buharlı makinelere, nostaljik objelerden oyuncaklara kadar geniş bir koleksiyon sergileniyor. Kilisenin iç mimarisi de en az sergilenen eserler kadar etkileyici.

Aşıklar Tepesi ve Yel Değirmeni

Adanın en romantik noktalarından biri olan Aşıklar Tepesi, gün batımı saatlerinde özellikle kalabalık olur. Cunda ve çevresindeki irili ufaklı adaların manzarasını izlemek için en güzel adreslerden biridir. Burada bulunan tarihi yel değirmeni ise hem nostaljik bir simge hem de etkileyici bir seyir noktasıdır. Gün batımında çayınızı yudumlarken eşsiz bir manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.

Despot Evi’nin Göz Alıcı Mimarisi

1860’lı yıllarda inşa edilen ve bir dönem terk edilmiş halde kalan Despot Evi, restore edildikten sonra otel olarak yeniden hayat bulmuştur. Neoklasik mimarisi, yüksek tavanları ve zarif süslemeleriyle görenleri büyüleyen bu yapı, Cunda’nın tarihî mirasına ışık tutan değerli yapılardan biridir. Adanın kültürel çeşitliliğini ve geçmişini en güzel yansıtan yapılardan biri olarak kabul edilir.

Doğayla Baş Başa: Patriça, Ortunç ve Ada Camping

Cunda sadece tarihî yapılarıyla değil, aynı zamanda doğayla iç içe koylarıyla da huzur vadeder. Patriça Koyu, Ortunç Koyu ve Ada Camping gibi alanlar berrak denizi, zeytin ağaçlarıyla çevrili doğası ve sakin atmosferiyle öne çıkar. Bu bölgeler özellikle kalabalıktan uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isteyenler için ideal. Sabah kahvaltısından akşam gün batımına kadar geçen her an, burada kendiliğinden bir huzura dönüşüyor.