15 Temmuz 2016 darbe girişimin anımsattığı birçok şey bulunmaktadır. Birçoklarının bilmediği bir husus, 27 Mayıs 1960 darbesinin ilk tohumlarının 1943 yılında atıldığıdır. Bu darbe girişimin tek partili rejimin olduğu, yani CHP'ye veya İnönü'ye karşı oluşturulmuş olduğu gerçektir. Kaderin bir cilvesi olarak, 1960 yılında iktidarda DP'nin olması ise, nişangahın değişikliğini olarak ortaya çıkarmıştır. 1960 darbesinin diğer önemli gerçeği ise, darbeyi albaylar yapmışlar ve Türkiye'ye hakim olmuşlardır. Gece yarısı olan darbe sonunda, darbe ile ilgili olarak davudi sesle 'Anayasanın askıya alındığı ve Türkiye'ye hakim oldukları ve MBK kararları' okunmuştu. Yalnız, darbeyi kimin yaptığı belli değildi. Ancak, 27 Mayıs günü saat 13.00 te, darbeyi TSK yaptığı ve MBK, idareye el koyduğu ve darbe liderinin Emekli Orgeneral Cemal Gürsel olduğu açıklanmıştı. Albaylar darbeyi yaparak idareyi ele geçirmekle birlikte, ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Akıllarına kısa bir süre önce emekliye sevk edilen Orgeneral Cemal Gürsel (İzmir'de)'i uçakla Ankara'ya getirerek, 37 rütbeli askerden meydana gelen MBK oluşturulmuştu.15 Temmuz'da ise, darbeyi Tümgeneral Mehmet Dişli, Tuğgeneral Kubilay Selçuk, Tuğgeneral Ömer Faruk Harmancı, Tuğgeneral Hakan Evrim planlamışlar gibi görülmektedir. Yalnız, Orgeneral Akın Öztürk'ün bu darbe hareketinde yeri tartışmalıdır. Kanaatim odur ki, darbe harekatının lideri olması için yapılan teklife onay verdiği ortaya çıkmaktadır. Orgeneral Adem Huduti'nin durumu da darbe komitesine sonradan ilave olanlardan görüntüsünü vermektedir. Bu iki orgeneral darbenin akıbeti üzerinde endişeleri dolayısıyla darbe hareketi içinde olmakla birlikte, sonuçtan korktukları için ikili davranmış olabilirler. Elbette, bu durum soruşturmalar sonunda ortaya çıkacaktır. Darbeye karşı idiyseler bunu daha önceden ortaya koyabilirlerdi. Aynı şekilde, G. Kurmay Başkanı ve kuvvet komutanları ile ilgili pazzle'ın oturmayan birçok parçaları bulunmaktadır. MİT darbeyi saat 16.00'da haber almasına rağmen; Başbakan ve Cumhurbaşkanı'na niçin haber vermemiştir? Bunlar ümit ederim ileriki zamanlarda açığa çıkacak önemli hususlardır.
Bu darbe girişiminde biri beni, sevindiren, diğeri üzen iki husus bulunmaktadır. Bunlardan birincisi: Önlerinde birçok unvanları olan bu rütbeli subaylar, bağışlayın beni ama ne kadar beceriksizlermiş. Elbette, Allah'a şükürler olsun ki, beceriksizlermiş. Yahu, bir darbe uçak uçurarak, topla, füze ile ve sivil şahıslara ateş açarak yapılmaz. Bunların 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbelerdeki olaylar zincirinden hiç haberleri yok. Darbe tereyağından kıl çeker gibi sessizce yapılır. Ne kadar cahil insanlarmış (Kimileri, profesörlerden ne haber diyebilir. Ben de bir profesörüm. Cevaba ne hacet, her şey ortada değil mi?). İkincisi ise:Buna çok üzülüyorum. Allah korusun bir savaş olsa ülkemizi bu becerisizlikle mi? Koruyacaklardı. Elbette, ithamlarımdan, bu darbe girişimi içinde yer almayan, TSK mensuplarını tenzih ederim. Yalnız, bu tipler ordumuz içinden temizlenmez ise, TSK'yı kirletecekleri de açıktır.
Ben tüm kalbimle ve düşünerek artık darbeler devrinin kapandığı kanaatinde idim.
Tüm bunların dışında, ülkemize dışarıdan baktığımız zaman, az gelişmiş ülkelerdeki görüntüyü verdiği de açıktır. Aşağı yukarı 150 yıla varan demokrasi mücadelemizde, her darbe bizi geriye götürmektedir. Muasır medeniyet seviyesine erişmek için, elbette birlik, beraberlik içinde çalışmalıyız.Şehitlerimize tekrar Allah'tan rahmet dilerim. Saygılarımla.