Meğer ne cevhermiş.

Gündeme oturmakta o kadar haklı ki.

Kullanıldığı alanlar dudak ısırtıyor.

Savunma Sanayi, Otomotiv, Uzay ve Havacılık, Elektronik, Nükleer Endüstri...

Cam, seramik, deterjan, ilaç ve kimya sanayii, tarım, metalürji, enerji depolama, arabalar (hava yastıkları, hidrolik fren vb), su arıtma, pigment ve kurutucu...

Amerika yakıt tasarrufuyla ilgili araştırma dahi yapıyormuş.

Rakamlar şer cephesini üzüyor.

Dünya rezervinin yüzde yetmiş üçü bizde.

Yirminci yüzyıl sonrasının en stratejik madeni.

Madenin varlığından haberdar olmak başka, işleyip artı değer kazandırmak bambaşka.

Ülkemizin yer altı ve yer üstü kaynakları gizemli tartışma konusu olmuş.

Kimisini kullanmaktan aciz kaldığımız söylenirken, toprak altında bırakılmış.

Petrolün topraklarımızda yabancı şirketlerin aramasına izin verilip, yatakların bilinçli kapatılmış yorumlarına soğuk da bakmıyorum açıkçası.

Bor madeni öyle olmayacak gibi.

Yabancılar hammadde olarak satış bekleseler de, bakanlık madenin işlenmeden dışarıya satışını yasaklamış bile.

Madenle ilgili Araştırma Enstitüsünün olması yerinde.

Uzmanlar işlenince katma değerinin ekonomiye inanılmaz katkı yapacağını söylüyor.

Elmastan sonra en dayanıklı madde.

Ekonomide ürettiğiniz ürünü pazarlayamadığınız zaman anlam kazanmıyor.

Bor madeninin kullanılacağı alan o kadar geniş ki.

Özellikle askeri ve silah sanayi.

Bir tankı bor katkılı korumaya alınca, dörtte üç yükü azalıyor.

Bir çelik yeleği bor katkılı üretince size dönüşü yine aynı.

Buda daha aktif, daha dinamik hareket etmek demek.

Cevherden Mücevhere çok da güzel yakıştırma.

'Geçti Bor'un Pazarı Sür Eşeği Niğde'ye' deseler de.

Eskişehir ? Kırka, Kütahya- Emet, Balıkesir Bigadiç, Bursa-Kestelek'te çıkarılan madenin dört ünitede işleneceği fabrika Bandırma'da faaliyete geçti.

Pazar daha yeni kuruldu.

Niğde biraz beklesin.