Hayat; beşikten mezara kadar
her gün yeni bir şey öğretiyor insana...
Rüyasında görse Asla olmaz diyeceğini
de yaşatıyor...
Yani, peşin hükümlü olmamaklazım...
Bir de kibirli...
Düşmez kalkmaz bir tek Allah...
Kimler neydi,ne oldu...
Yazarı bilinmeyen öyküyle
baş başa bırakıyorum sizleri...

* * *

Genç bir adam, kendi yöresinde çok tanınan bir bilgenin yanına gitti. Derdi biraz farklıydı. Genç yaşında hep başarı kazanmıştı. Babasından devraldığı küçük işi hızla büyütmüş; zengin olmuştu. Çevresindeki herkes, ona saygı gösteriyordu. Düşmanı yoktu. Evliliğinde de başarılıydı. Çok genç yaşlarda başlayarak birkaç kez baba olmuştu. Ve genç adamın derdi de buradan sonra başlıyordu.
Bu kadar erken başarı; çok başarı, çok sayılmak yüzünden bütün çevresindeki insanları küçük görmeye başlamıştı. Genç adam için önemli hiçbir iş, hiçbir insan, hiçbir durum kalmamıştı. Hiçbir konuşmayı birkaç dakikadan fazla dinleyemiyor, okumaya başladığı her şeyi birkaç dakika içinde elinden bırakıyordu.
Bilge kişi, genç adamı uzun uzun dinledi. Genç adam anlattıkça anlattı. Sonra da bilge kişi sordu: Yaparken zevk aldığın, her şeyden daha fazla ilgini çeken hiçbir şey yok mu?
Genç adam bir süre düşündü ve cevap verdi; Satranç... dedi, Ama satrancı da çok iyi oynadığım için rakip bulamıyorum.
Bilge kişi Güzel dedi, Burada bir öğrencim var, o da iyi satranç oynuyor. Öğrencisini çağırdı, satranç masası kuruldu. Genç adam ve öğrenci karşılıklı oturdular. Bilge kişi aniden Bir dakika dedi, Bu satranç karşılaşması biraz farklı olacak. Kaybeden, kafasını da kaybedecek. Kaybedenin kafasını ben kendi elimle, kendi hançerimle keseceğim. Tamam mı?
Öğrencisi Tabii efendim deyince genç adam da daha zayıf bir sesle Tamam dedi.
Oyun başladı. Her şeyi en iyi yapan,Her şeyde en başarılı genç adam boncuk boncuk terliyordu. Yaptığı her atak, bilgenin öğrencisi tarafından ustaca savuşturuluyordu. Genç adam terlemeye devam ediyordu. Bir süre sonra savunmaları düşmeye başladı. Öğrenci usta hamlelerle genç adamı sıkıştırmıştı. Genç adam, bir an bilge kişiye baktı. Gözleri korku doluydu. Bilge kişi o an, bir el darbesiyle satranç masasını devirdi: Tamam bitti! Hiç kimsenin kafası kesilmeyecek!
Genç adam önüne bakıyordu. Bilge kişi konuştu: İşte tekrar tutkuyu yaşadın. Dikkatini toplamayı öğrendin... Hiç kimseyi küçümsememen gerektiğini gördün... Her an ölümün yanında yaşadığın için her şeye değer vermen gerektiğini anladın...
Sonra bilge ve öğrencisi yere saçılmış satranç taşlarını birlikte toplayıp kutusuna koydular.
Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle...