Elektronik posta adresime dün gelen mektuplardan ikisini sizlerle paylaşmak istiyorum...
Geçenlerde bu köşede, Türk Polis Teşkilatının 161. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle Atatürk Kültür Merkezinde yapılan etkinlikte, Belediye İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi Enes Eskin adlı öğrencinin Oğuldan babaya diye yazdığı mektuptan söz etmiştim...
Herkesi duygulandıran mektuptan...
Yazımın başlığı Yaşamak lazım dı...
Enes, hislerini kağıda öyle güzel nakşetmişti ki, onun şehit çocuğu olup olmadığını sormuştum...
Değil demekle yetinmişlerdi...
Kendi dünyamda bu çocuğu bir polis evladı olarak kurguladım diye yazmıştım...
Bu yüzden de, bu duyguları yazmak için Yaşamak lazım diye başlık atmıştım...
Enes Eskinin babasının polis olduğunu, dün gelen elektronik mektuptan öğrendim.
Enesin, Oğuldan babaya yazdığı mektuba, baba Atila Eskin, Babadan oğula der gibi bir yanıt veriyordu...
4 Nisan 2006 günü gazetede, Enes Eskin için yazmış olduğunuz yazı için çok teşekkür ederim. Ben Enes ESKİNin babasıyım. Yazınızda (ben onu bir polis çocuğu gibi kafamda kurguladım) diye yazmıştınız, evet çok doğru bir kurgulamaydı. Çünkü ben polis memuruyum. Sezgileriniz çok kuvvetli. Gerçi ben şehit değilim ama bir şehit adayıyım. Bunun için Enes de hep beni kaybetme korkusunu her polis çocuğunun babasını kaybetme korkusunu hissettiği gibi hissetmektedir. Enes aslında her polis çocuğunun hislerine tercüman olmuştur. Tabi oğlumun böyle bir başarı sağlaması her babayı olacağı gibi beni de gururlandırdı. Ama en çok sevindiren ve gururlandıran sizin oğlum için yazdıklarınız oldu. Bu vatan hepimizin ve bir başka Türkiye yok. Bunun bilincinde olan tüm insanlara, yazdıklarıyla ülkeye yön veren ve vatan sevgisiyle bunu insanlara aşılayan tüm medya mensuplarına başta siz olmak üzere teşekkürü bir borç bilirim. Allaha emanet olun ve rahat olun. Türk Polisi her zaman görevini layıkıyla yerine getirecektir. Saygılarımla.
Herkesi ağlatan Enes Eskinin babasına yazdığı mektubun bu kadar yürekten oluşu boşuna değilmiş demek ki...
Bu çocuk, yaşadıklarını yazmış...
Allah onu ve bu toprak uğruna canını fedaya ant içmiş yürekli insanların çocuklarını da yetim bırakmasın!..
Bir başka mektup da Özcan Hüseyinoğlu adlı bir polis memuru babasından...
Oğlu, 3 yıllık bir polis memuru...
Onun derdi de başka...
Oğlumu evlendirmek istedim. Mesleğini sorduklarında polis dediğimde, yüzlerin asıldığını gördüm. Bazıları açıkça söyledi bile. Kızımızın genç yaşta dul kalmasını istemeyiz dediler. Oğlum da bir meslektaşı ile nişanlandı. Polis olmak başlıklı yazınızı okuyunca, ben de bir başka sıkıntılı yanını dile getirdim. Sizi tebrik ediyorum. Allah bu devlete ve millete zeval vermesin.
Her iki mektupta ortak vurgu; şehit olmak...
Geride dul ve yetimler bırakmak...
Polis olmak zor demiştik ya...
Polis oğlu Enes Eskin ve polis babası Özcan Hüseyinoğlunun mektuplarını görünce, aile boyutunu da gözden kaçırmamak gerekir diye düşünüyorum...
Ne zaman geleceği belli olmayan acı haberi beklemenin dayanılmaz ağırlığını taşımak kolay mıdır?..