Son yıllarda yaşanan ekonomik gelişmelerin ve özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından inşaat sektöründe maaşlar hiç olmadığı kadar dikkat çekici hale geldi. Bir yandan artan maliyetlerle boğuşan sektör, diğer yandan ise kalifiye iş gücü bulmakta büyük sıkıntı yaşıyor. Müteahhitlerin en büyük problemi artık malzeme temini değil; nitelikli eleman bulamamak.
Eskiden usta-çırak ilişkisiyle yetişen iş gücü artık neredeyse yok denecek kadar az. Gençlerin masa başı işlere yönelmesiyle birlikte; kalıpçı, sıvacı, demirci, su tesisatçısı gibi teknik ara elemanlara duyulan ihtiyaç ciddi boyutlara ulaştı. Artık bu ustaları çalıştırmak için adeta sıraya giriliyor. Öyle ki, randevusuz çalışmayan ustalar bile var.
İnşaat Sektöründe Maaşlar Doktorları Geride Bıraktı
İnşaat sektör maaşları, özellikle kalifiye ustalar için uçuşa geçmiş durumda. Sektör temsilcilerine göre, bugün iyi bir kalıpçının ya da sıvacının aylık geliri 70 bin ila 150 bin TL arasında değişebiliyor. Bu rakamlar bazı doktor, mühendis hatta hakim-savcı maaşlarının bile üstünde.
Ustalar bir iş yerinde çalışmaya söz verse bile, birkaç gün sonra başka bir firmanın daha yüksek ücret teklif etmesi durumunda oraya geçebiliyor. Bu da projelerde ciddi gecikmelere neden oluyor. İşverenler verdikleri sözü tutan, düzenli çalışan usta bulmanın artık çok zor olduğunu söylüyor.
Sektör Yatırımları Erteliyor
Maliyetlerin artması, maaşların rekor seviyelere çıkması ve iş gücü sıkıntısı, birçok inşaat firmasını yeni yatırım yapmaktan geri tutuyor. Özellikle büyük şehirlerde konut projelerinde yavaşlama gözlemleniyor. Projelerin yetişmemesi nedeniyle konut fiyatları da yukarı yönlü baskı altında kalıyor.
Sektördeki bu gelişmeler, aynı zamanda sosyal ve ekonomik dengeyi de etkiliyor. Herkesi üniversite okumaya teşvik eden sistem, ara iş gücünü yok denecek seviyeye getirdi. Bu da sektörde ciddi bir boşluk oluşturdu. Kalifiye olmayan elemanlarla yapılan işler ise kaliteyi düşürüyor, maliyeti artırıyor.
Gençler Alanlara Dönmeli
Uzmanlar, gençlerin sadece masa başı değil, sahada da kariyer planlamaları gerektiğini vurguluyor. İnşaat sektörü, yıllardır süregelen “mavi yaka değersizdir” algısının acısını çekiyor. Oysa bugün usta olmak, birçok beyaz yakalıdan daha kazançlı hale gelmiş durumda.
