Çok sayıda kişi hamilelik döneminde aşırı çikolata, pizza veya limon isteği duyabiliyor. Ancak bu tür aşermeler bazen sadece hamilelikle değil, aynı zamanda kanser gibi ciddi sağlık sorunlarıyla da ilişkilendirilebiliyor. Yapılan bilimsel çalışmalar, vücudun kanserin belirtisi olarak aşerme isteği duyabileceğini gösteriyor. İşte bu konuda dikkat çeken bazı bulgular ve uzmanların görüşleri.
Vücut Kanser Öncesi Sinyal Gönderebilir
Birçok doktor, vücudun kanser gibi ciddi hastalıklar öncesinde farklı sinyaller gönderdiğine inanıyor. Bu sinyallerden biri, belirli yiyeceklere karşı gelişen anormal aşerme isteğidir. İlginç bir şekilde, bu aşerme isteği, bazen vücutta erken dönemde kanser hücrelerinin varlığını işaret ediyor olabilir. İnsanlar, hiç ilgi duymadıkları bir yiyeceğe karşı bile takıntılı hale gelebiliyorlar. Hatta bu, sadece "kendime biraz bir şeyler almak istiyorum"dan çok daha fazlasıdır. Vücut, "bunu hemen bana ver!" diye bağırır gibi bir davranış sergileyebiliyor.
Gastrointestinal Tümörlerinde Aşerme İsteği
Özellikle gastrointestinal tümörü olan hastalarda, teşhis edilmeden birkaç ay önce tatlılara karşı aşırı bir istek beliriyor. Bu kişiler, daha önce hiç tatlılarla ilgilenmedikleri halde, birden bire büyük miktarlarda tatlı tüketmeye başlıyorlar. Peki, bunun sebebi nedir? Basitçe, kanserli hücreler sağlıklı hücrelere göre çok daha hızlı şekilde glikoz tüketiyor. Bu da beyin tarafından "bu durumu destekle" şeklinde programlanmış bir davranışa yol açıyor.
Bilimsel Araştırmalar Ne Diyor?
2022 yılında yapılan araştırmalar, yiyecek davranışlarındaki değişikliklerin, kanser teşhisinden önceki belirtiler olabileceğini ortaya koydu. İtalyan bilim insanlarının yaptığı çalışmada, yiyecek aşermelerinin özellikle meme kanseri, lenfoma, yumurtalık kanseri ve endometriyal kanserle ilişkili olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca, araştırmalar, kanser hastalarının genellikle fast food, tatlılar, karbonhidratlar ve yağlı yiyecekleri daha çok aşerdiğini gösteriyor.
International Journal of Environmental Research and Public Health dergisinde yayımlanan bir başka araştırma, kanser hastalarına yönelik yiyecek davranışı taramalarının yapılmasını öneriyor. Bu tür taramalar, hastaların yiyecek alışkanlıklarındaki değişiklikleri hızlı bir şekilde fark edebilmek için önemli bir adım olabilir.
40 Yıl Önceki Önemli Gözlemler
Glasgow Onkoloji Enstitüsü'nden Dr. Thurstan Brewin, 40 yıl önce hastalarının dörtte birinin kanser teşhisi konulmadan aylar önce, daha önce sevmedikleri yiyeceklere karşı açıklanamaz bir şekilde iştah kaybı yaşadıklarını bildirmişti. Dr. Brewin, bir hastanın çayı "çok tatsız" bulduğunu, bir diğerinin peynirin "sakız gibi" geldiğini ve üçüncüsünün sosislerin "deri gibi" olduğunu belirtti. Ancak bu değişikliklerin tedavi sonrası kaybolduğunu da ekledi.
Diğer Olası Açılamalar ve Uyarılar
Boston'daki Dana-Farber Kanser Enstitüsü'nden Dr. Amar Kelkar, vücudun aşırı yenilebilir ya da yenilemez maddelere duyduğu isteklerin bazen eksikliklere karşı acil bir tepki olduğunu söyledi. Özellikle demir gibi eksikliklerin telafi edilmesi gerektiğinde, vücut farklı yiyeceklere karşı aşerme isteği duyabilir. Örneğin, anemi durumunda, kişinin demir eksikliği varsa bu, kanserin bir belirtisi olarak kabul edilmeyebilir ancak kolon veya kolorektal kanser gibi hastalıkların araştırılmasına yol açabilir.
Ancak uzmanlar, şekerin aşerilmesinin kanserin belirtisi olduğuna dair kesin bir kanıt bulunmadığını vurgulamaktadır. Kanser ve şeker arasındaki ilişkiyi anlamak, uzun ve karmaşık bir süreçtir. Bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiği de uzmanlar tarafından ifade edilmektedir.
