n Hiç , kıyamet hazırlığımızı sorguladık mı?

n

n Memur, işçi ya da piyasa zamlarını hesap ettiğimiz kadar kıyamet hesabı yaptık mı?

n

n 60- 70 yıllık bir ömür için yaptığımız planların, çektiğimiz sıkıntıların ne kadarını kıyamet için, ebedi hayat için yapmakta ve çekmekteyiz?

n

n ‘Kıyamet Günü’nde herkes kendi derdine düşecektir.

n

n Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle; “ O gün, dostun dosta hiçbir faydası olmaz, kendilerine yardım da edilmez(Duhan,41)”.

n

n İnsanlar birbirlerine yardım edemeyeceği gibi yine Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle birbirlerinden kaçacaklardır:

n

n “ Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır(Abese, 33-37)”.

n

n “İşte bu( kıyamet ve hesap), hak olan gündür. Artık dileyen kimse Rabbine ulaştıran bir yol tutar. Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkarcının, “keşke toprak olaydım” diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık(Nebe,39-40)”

n

n Mutlak ve kaçınılmaz gelecek hayatımız ile ilgili anlamlı bir olayı Hz. ALİ(RA)’ dan Kümeyl b. Ziyad şöyle anlatır:

n

n Diyor ki: Hz. Ali(ra) ile geziye çıktık. Mezarların bulunduğu alana vardığımızda kabristana dönerek şöyle demiştir: “Ey kabir halkı! Ey çürümüş ahali! Ey yalnızlık mensupları! Sizde ne haberler var? Bizdeki haberler şunlar: Mallarınız bölüşüldü, çocuklarınız yetim kaldı, eşleriniz kocaya vardı, kocalarınız yeni eşler aldı! Bizdeki haberler bunlar, sizden ne haber?” Sonra bana döndü ve şöyle dedi: “ Eğer onlara cevap için izin verilse ; “azığın hayırlısı Allah korkusudur, derler” diyerek ağladı ve devamla şöyle dedi : “Ey Kümeyl! Kabir,amel sandığıdır, ölünce orada neler saklandığını anlarsın!”.

n

n Uzun gibi gözüken bir ömre boğulmamak gerekir.

n

n Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle, “Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler(Naziat,46)”.

n

n “Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahman’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız , suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevk edeceğimiz günü düşün!(Meryem,85-86)”.

n

n Bu ay “ rahmet, mağfiret ve cehennem ateşinden kurtulma ayı” olduğunun bilinciyle geçmiş günahlarımıza bakmaksızın Allah(cc)’ın affına sığınalım. O, “ AFFEDİCİDİR, AFFETMEYİ SEVER”.

n

n Gidecek başka kapımız, dalacak başka rahmet denizimiz yoktur.

n

n Selam ve dua ile...

n