Hayatımızda seçtiğimiz meslekten, kazandığımız paralara kadar birçok şeyi başka insanlarla kıyaslama gereği duyarız. Gidilen tatillerdeki otellerin yıldızlarından, bindiğimiz arabaya kadar ve hatta giydiğimiz kıyafetlerin parasına kadar her şeyi başkalarıyla kıyaslama ihtiyacı hissederiz. Kıyaslamak belki başarıya giden yolda bizleri birazcık motive ediyor gibi gözükse de aslında bizleri içten içe parçalayan bir durumdur. Kıyaslama tuzağına düştüğümüz zaman aslında hiç farkında bile olmadan kendimizi tüketiriz.
Kıyas tuzağı başkalarının başarıları, hayat tarzları, görünüşleri veya yetenekleriyle kendimizi sürekli karşılaştırma alışkanlığına verilen isimdir. Bu genellikle yetersizlik, öz güvenlik ve hayal kırıklığı duygularını besler.
Kıyas Tuzağına Neden Düşeriz?
Kıyaslama özellikle sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte yükselişe geçti. Sosyal medya hesaplarında herkes daima en iyi anlarını paylaşarak aslında onlarla bir kıyaslama içerisine girmemizi bekliyor. Sosyal medyada gördüğümüz insanların en mutlu anları veya lüks otellerde çekilmiş fotoğraflar ben yetersizim veya eksiğim sorusunu akıllarımıza getirebiliyor.
Kültürel ve toplumsal beklentiler de şu yaşta evlenmelisin, şu kadar kazanmalısın veya şöyle görünmelisin gibi konuları bizlere daima dayatıyor. Kıyaslama tuzağına çevresel baskılardan dolayı da girebiliyoruz. İnsan doğası olarak statü karşılaştırması yapma eğilimindeyiz.
Kıyas Tuzağından Kurtulabilmenin Yöntemleri
Kıyas tuzağından kurtulabilmek için sosyal medya detoksu yaparak başlayabilirsiniz. Başkalarıyla değil kendini kendinle kıyaslarsan daha mutlu olduğunu hissedeceksin. Kendinin zayıf yönlerini değil güçlü yönlerini ön plana çıkarmayı hedefle. Eğer dünden daha iyi bir konumdaysan daima gelişiyorsun demektir ve bu seni mutlu etmeli.
