MHP Tokat İl binasında yapılan basın toplantısında bu iddiasını elindeki belgelerle kamuoyuna açıklayan İl Başkanı Onur Çalışkan, açıklama sonrasında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını söyleyerek, delillerin karartılması riskine karşı adı geçen kantin işletmelerine müfettiş tayin edilmesi gerektiğini söyledi.Başkan Çalışkan, 'Tokat içerisinde 30 bin öğrencinin bulunduğu ve bu öğrencilerin şehir ekonomisine çok ciddi katkı sağladığı bir ildir. Bu memleket öğrenciyi tıpkı asker gibi kutsallarından bilip sahip çıkmaktadır' dedi.Adı geçen yurtlardaki kantinlerin ürünleri satın aldıkları bedelin üzerine yüzde 15 kâr koyarak satmak zorunda olduklarını söyleyen Başkan Çalışkan, 'Bu fatura maliyeye işlenmemiş naylon bir fatura. Bu naylon faturayla ne yapmışlar, örnekleri de var. 74 kuruşa aldıkları bir ürün, buraya gelmişler 2 liraya aldık demişler. Yani 1.15'e öğrenciye satmaları gereken ürünleri, bunlar kantinde devletin fişiyle 2 lira 30 kuruşa satmışlar. 2 bin 500 öğrenciden günlük ortalama 2 lira parayı bu yöntemle ceplerine indiriyorlar. Ne yapıyor 2 lira günlük, 2 bin 500 öğrenci tam 5 bin lira para yapıyor. Aylığa vurduğunuz zaman 150 bin liralık 3 kantinden yapılan vurgun. Bunu bütün kamuoyuna soruyorum; hangi vicdan bunu kabul edebilir, hangi vicdan bunu sahiplenebilir' dedi.Bu uygulamanın Tokat genelindeki tüm yurtlarda aynı şekilde olduğuna dair duyum aldıklarını da söyleyen Başkan Çalışkan, 'Allah için her şeyi bıraktınız, Tokat'ta analarının babalarının ne zorluklarla okuttukları öğrencilere mi gözünüzü diktiniz ? Öğrencilerin cebindeki bu paralara mı gözünüzü diktiniz? İddianın başka bir vahim boyutu da var. İddianın vahim boyutu Tokat'taki bütün KYK yurtlarında geri kalan yurtlarda da aynı sistemin yapıldığı yönündedir. Bunların acilen araştırılması gerekiyor ki biz bu elimizdeki belgeleri kamuoyuyla paylaştığımız gibi adli makamlarla ve idari makamlarla da paylaşacağız. Her şey bir tarafa, en önemli boyutu; idarenin bu işten haberi yok mu sizce arkadaşlar? Olmamasının ihtimali var mı? Zira bakın, elimizdeki faturaya bir bakın. Faturada kaşe var mı? Yok. İmza var mı? Yok. Kaşesiz ve imzasız bir faturanın ki bu fatura idarenin elindeki faturalardan bir tanesinin fotokopisi. Kaşesiz ve imzasız siz bu faturayı nasıl kabul edebilirsiniz? Gidip bu faturalarda düzeltmeler yapmaya, birilerini ayarlamaya, ayartmaya çalıştılar. Ama ne oldular? Başarılı olmazlar çünkü bütün belgeler ve bilgiler elimizde net bir şekilde mevcut. Biz bunları savcılıkla da paylaşacağız, KYK İl Müdürlüğü ile de paylaşacağız. Bunların üzerine gidilmezse gideceğiz gerekli yerlerle de biz bu bilgileri paylaşacağız' diye konuştu.Yaptıkları açıklamanın aynı zamanda bir suç duyurusu olduğunu söyleyen Çalışkan, toplantı sonrasında resmi olarak da Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunacaklarını ifade ederek, 'Bu bir suç duyurusudur. Savcılığın otomatik harekete geçmesi lazım. Hatta bu suç gecikmesinde mahsur olan bir suçtur. Acil bir şekilde harekete geçilmesi lazım. Belge karartma, delil karatma vesaire gibi şeylere de gitme yöntemlerini kullanabilirler. Savcılığa da ifade edeceğiz. İl Müdürlüğünün de acil bir şekilde müfettiş tayin edip, hemen ama hemen bu soruşturmayı yönetmesi lazım' şeklinde konuştu.