“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin” diye sormuş Nazım Hikmet
Abidin Dino’ya. Ben mutluluğun resmini görmedim ama kendisini gördüm
önceki gün bir grup insanın yaşama sevinci ve başarma iradesi dolu
gözlerinde.
Dün Atakum Belediyesi Başkan Danışmanı Sevgili Cezmi Genez ve Baykuş
Kitap Kulübü’nün mensubu, Sevgili Sibel Aytepe ve Sevgili Mustafa
Engin’le. Kırk kadar genç insan, iyi eğitim almış, hepsi meslek
sahibi ve çoğu kendi işinin patronu. Samsun’dan, Bafra’dan,
Çarşamba’dan bir grup insan biraraya gelmiş, okumak ve okumayı
yaygınlaştırmak için gönüllülük esasına dayalı “Baykuş Kitap Kulübü’nü”
kurmuş. Çalışmayı ve yaşamayı seviyorlar. Kazanmayı başardıkları
kadar paylaşmayı da biliyorlar. Sadece paradan bahsetmiyorum kazanmayı
ve paylaşmayı biliyorlar derken, sevgi derleyip sevgi paylaşmaya da
özen gösteriyorlar.
Her ay bir gün biraraya geliyorlar, seçtikleri ve okudukları bir
kitabı tartışıyorlar. Aynı kitaba farklı bakışların sonunda ortaya
müthiş bir sentez çıkıyor. Birlikte farklı olabilmenin ve farklı
kalabilmenin ya da tam tersine farklılıklarını koruyarak bir
olabilmenin harika bir örneğini veriyorlar.
Sosyal sorumluluklarının farkındalar; yakında hayata geçirilecek olan
bir proje üretmişler; önceki gün Sayın Genez’le biraraya gelişimizin
sebebi, o projenin bir aşamasıydı. Kadın Koordinasyon Merkezi ve Yaşam
Park’taki merkezi gezdik birlikte. Kadınlarımızın üretkenliklerini ve
sosyal hayata katılımlarını gözlemledik, etkilendik. Fakat Yaşam Park
biraraya geldiğimiz değişik yaşlardaki engelli hemşerilerimizin
gözlerindeki “yaşama sevinci” ve “başarma iradesinin” üzerimizdeki
etkisi müthişti. Eğer Abidin Dino onların resmini yapsaydı o resim
büyük ihtimal Nazım Hikmet’in “tamam” diyeceği bir resim olurdu.
Hayata asılmanın ve başarmanın sevincini anlatmak mümkün değil,
yaşamak gerek. Kendi aramızda karar verdik tekrar gideceğiz o
mekanlara ve paylaşacağız o sevinci. Dünyamızı o insanların sevgisiyle
ısıtacak, siyasetin belagat şehveti ile katılaşan ruhlarımızı o
insanların muhabbetiyle yumuşatacağız.
Adem Bektaş’tan Metin Burma’ya, Metin Burma’dan İshak Taşçı’ya
gelişerek devreden bu sosyal belediyecilik anlayışı ve uygulamasından
dolayı emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler… Atakum sevgiyle
güzelleşiyor ve ben Atakum’da yaşıyorum…