Türkiye'nin hem güçlü ekonomisi, hem jeo-stratejik mevkii sebebiyle katıldığı birliklere güç katacak bir ülke olduğunu söyleyen Özdemir, 'Türkiye birçok birliğe liderlik edecek pozisyondadır. Bunun yanında Şanghay İşbirliği Örgütü dâhil birçok birlik Türkiye'yi önemsemektedir. AB ise kendi iç çekişmeleri yüzünden üyeleri iflas eden bir birlik durumundadır ve daha fazla küçülme ciddi biçimde tartışılır hale gelmiştir. İngiltere'nin birlikten ayrılma kararı ise birliğin çözülmesini daha da hızlandıracaktır. Bu manada Birliğin güçlü kalabilmesi için Türkiye'ye ihtiyacı vardır. Avrupa Birliği yıllardır bizi çeşitli bahaneler ile kapısında bekletmektedir. Türkiye bu manada uzun süre birliğe girmek için mücadele vermiş bir ülkedir. İlk defa Ak Parti iktidarı döneminde müzakereler başlamış ve belli bir mesafe kat edilmiştir. Türkiye Avrupa Birliği müktesebatına uyum için birçok reformlar yapmıştır. Ancak bunu yaparken her zaman kendi insanın demokratik, özgürlükçü seviyesini yükseltmek gayesi gütmüştür. Bu sebeple ilişkilerin aksayan zamanlarında 'Reformlarımıza Ankara kriterleri der yolumuza devam ederiz' diyerek dik duruşunu da göstermiştir' diye konuştu.'Avrupa Parlamentosu haddini aşmıştır'Özdemir, 'Türkiye, demokrasisine ve bağımsızlığına karşı Fetullahçı Terör Örgütü tarafından planlanan 15 Temmuz ihaneti ve kalkışması ile karşı karşıya kalmış, milletinin feraseti, cesareti ve azmi ile bu kalkışma bastırılmıştır. Yine yıllardır ülkenin güney doğusunda, kadın erkek, yaşlı genç, çoluk çocuk demeden katleden, bunları yaparken de seçilmişler eli ile devletin imkânlarını millete karşı kullanan terör örgütü ve uzantıları ile mücadele etmektedir. Her iki örgütle mücadele için de olağanüstü hal ilan etmiştir. Bugün Fransa'da da uzun süredir yürürlükte olan OHAL vardır. Tüm bunları görmezden gelen Avrupa Parlamentosu ülkemizdeki olağanüstü hali bahane ederek müzakereleri geçici olarak kararı vermiştir. Bu Türk milletinin mücadelesini görmemek ve çifte standarttır' dedi.