Türklerde büyüğe saygı, küçüğe sevgi çok önemlidir.

Saygı-sevgiyi yitirirsek; çok şey kaybederiz.

Hatta toparlanma zorluğu çekeriz.

Bu nedenle hepimiz saygıya da sevgiye de önem vermeliyiz.

Geçmişte olduğu gibi.

Atatürk, bize saygılı-sevgili olunmasını öğütledi.

Bu ülkenin kurucusu.

Yol göstericisi Atatürk'e saygısızlık, son yıllarda hayli arttı.

Saygı-sevgiden yoksun.

İnsanlıktan nasibini alamamış şerefsizlerce.

Bu saygısızların zaman zaman haddini aşan Atatürk hakkında söylediklerini duydukça öfkeleniyorum.

Atatürk Türkiyesi'nde böylesine şerefsizlerin, namussuzların bulunmasını kabullenemiyorum.

Aklını yitirmiş böylelerin konuşulacak hale gelmesi ülkenin bulunduğu durumu da gözler önüne seriyor.

Neymiş; Kemalist ruhu, Kemalist ideolojiyi müfredatımızdan arındırıp medeniyet değerlerini içselleştirmiş bir müfredatı bu ülkenin en büyük sivil toplum teşkilatı olarak ortaya koymamız gerekiyormuş!.

İktidara yakın bir eğitim sendikasının

yetkilisi böyle diyorsa,

bitmişiz, demektir.

Eğitimdeki hızlı çöküşün böyle düşünenlerin eseri olduğunu kavramamız gerekir.

Atatürk'ten korkan eğitimci olamaz.

Atatürk'ten hiçbir şey alamayanın ülkeye yararı olamaz.

Böylelerinin bu ülkede adından söz ettirebilmesi bile düşündürmeli.

Bunlara bu fırsatı verenleri de iyice değerlendirmeli.

Eğitim-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Rüstem Kara, yazılı açıklama yaparak tepki koydu.

Kendisini tanımam.

Duyarlılığından dolayı teşekkür ederim.

Atatürk'e dil uzatanlara fırsat verilmemesi gereği ile hareket etmiş.

Tepkisini koymuş.

Sadece Rüstem Kara değil, tüm partiler, sivil toplum kuruluşları da tepkisini koymalı.

Özellikle AK Parti.

Tüm sivil toplum kuruluşları, belediyeler kınamalı.

Ardından da suç duyurusunda bulunmalı.

Sevgiden yoksun saygısızlara fırsat vermeme adına.