Bu şehirde, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduklarını sananların ders vermeye kalkışmalarına
çokça rastlamışımdır...
Bunlar komiktir, hep gülmüşümdür...
Bu tiplere zavallı demek ödül olur, rahatsız demek daha doğrudur...
Toplum içinde hasbelkader eğretibir yer edinmiş bu kişilere, hiç kimse, Haddini bil dememiştir...
Bilmediğini öğrenmesi gerektiği de hatırlatılmamıştır...
Ve birileri tarafından pompalanarak şişirilmiş bu rahatsızlar, gelmeyen tepkisizlikten saygıyı da kaybetmişlerdir...
Bu şehrin birçok köşebaşında bu densizleri görmek mümkündür...
Kim ceplerine üç-beş kuruş koyuyorsa ya da ihtiyaçlarını karşılıyorsa, onların söylediklerini
papağan gibi tekrarlar bunlar...
Siyaha beyaz demek çok kolaydır bu rahatsızlar için...
Dedim ya, bu tipleri eskiden dikkate almazdım!..
Ama, şimdi yanlış davrandığımı anlıyorum...
Çünkü, bilmediğini bilmeyen bu cahiller, tepkisizlikten hem cesaretlenmekte hem de daha da seviyesizleşmektedirler...
Bu şehirde, sesini yükselterek haklılığı savunup, haksızlıklara karşı çıkacak insanların sindirilmeye çalışılması, meydanın bu rahatsızlara kalmasına yol açmaz mı?..
Ne demek mi istiyorum?..
Anlamamakta direnenler için yazımı bir fıkra ile noktalıyorum:
Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler. Bavullarını gösteriyorlar. Bir
bakmışlar, uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş.
İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmiş. Yolcular fena halde şaşırmışlar. Nasıl şaşırmasınlar?
Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston, kolunda üç noktalı bant... Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması ve tasmanın ucunda bir köpek...
Sağa sola çarparak, öyle ilerliyorlar uçağa...
Hani, günlerden 1 Nisan değil ama Şaka herhalde demiş yolcular,
binmişler uçağa... Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış.
Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış...
Yolcular endişelenmeye başlamışlar. Uçak daha hızlanmış.Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.
Uçak iyice hızlanmış. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye
başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış ve pistin sonuna gelmiş...10 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde
çığlığı basmışlar...
Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar
çekmiş. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş ve havalanmış.
Kaptan pilot arkasına yaslanmış; derin bir nefes
almış ve yardımcı pilota dönmüş:


- Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta
gecikecekler ve hep birlikte öleceğiz!...
* * *
Bugününüz dünden daha iyi olsun. Mutlu ve sağlıklı günler dileğiyle...